Şeffaflık şart

Son yılların en yoğun katılımlı en iyi Divan Kurulu'na ev sahipliği yaptı Beşiktaş. Burada Başkan Hasan Arat Beşiktaş'ta yapılan birkaç usulsüzlüğe değindi. Yıllardır Beşiktaş'ın içerisinde gerek yönetici olarak gerekse köşe yazarı kimliğimizle yer aldık. Bunlar buzdağının görünen kısmı. Açıklanan borç 9 milyar Türk Lirasına dayanmış. Temennim bu borcun köküne kadar inerek, bir bağımsız denetim şirketi ile anlaşıp, icap ederse bütün yılları kapsayan bir raporla tüm olup biteni gün yüzüne çıkarmak lazım. Benim için mühim olan bu. Kendi içerisinde bulunduğum yönetim kurulunu ibra etmeyen bir kongre üyesiyim ben. En büyük arzum bütün yolsuzlukların yalnız Beşiktaş'ta değil tüm kulüplerde ortaya çıkması. Yazık değil mi Bursaspor'a, Kocaelispor'a, Mersin'e bunların tek sorumlusu yöneticilerdir. Bir formül uyduruyorlar, önce alt liglere düşürüyorlar kulüp kapanıyor, ismini değiştirip tekrar devam. Kulüpler yarı dernek, yarı şirket konumundadır. Hem devlet olarak, hem SPK olarak, hem de yetkili kulüp kurulları kurularak iğneden ipliğe tüm hesapların kontrol edilmesi gerekiyor.


DEĞER BÖYLE ARTMAZ


Bakın daha yeni sekiz kulübe transfer yasağı geldi, Trabzonspor ve Adana Demirspor direkten döndü. Küçük bir örnek daha vereyim hafta sonu Sayın Hasan Arat açıkladı. Beşiktaş'ın önceki yönetimlerden kalan oyuncu menajerlerine olan borcu 10 milyon Euro'ymuş. Yazıktır, günahtır. Hasan Arat'ı tebrik ediyorum. Paralar nerelere gitti artık herkes öğrensin. Ayrıca tüm kulüp yönetenlerin mal beyanında bulunması gerekiyor. Artık kulüpler yüzde yüz şeffaf hale gelsin, şeffaf şekilde yönetilsin. İngiltere'de küme düşen bir takımın aldığı yayın geliri Türkiye'deki tüm takımların aldığı gelirden fazla. Sonra çıkıp bizde yok pozisyon ofsayttı, yok penaltı verilmedi, hakem öyle falan konuşuyoruz. Futbolun gerçek değerlerinin ortaya çıkarmadan, kaliteyi artırmadan yayın geliri de artmaz. İnsanlar bu konudan sıkılıyor, incelemiyor, okumuyor, takip etmiyor. Fakat asıl önemli olan bu kadar herkesin ilgilendiği en önemli temel unsur futbol ise buna herkesin sahip çıkması lazım. Hep birlikte futbolun marka değerini sil baştan oluşturmalıyız. Bunun için de taraftarından, yöneticisine, kulüp profesyonellerinden tüm kurullarına, seçilen başkan ve yöneticilerinden federasyonun tüm birimlerine kadar herkes üzerine düşeni layıkıyla yapmalı.