Onur Tuna'nın "Popülerlik kandırır, önemli olan gerçektir" sözü aslında bugünün en net aynalarından biri gibi. Çünkü artık sadece ekranlarda değil, hayatın her alanında bir "popülerlik yarışı" yaşanıyor. Sosyal medyada, televizyonlarda, sokakta bile insanlar görülmek, beğenilmek, fark edilmek için uğraşıyor. Herkes bir şekilde parlamak istiyor ama kimse o parıltının altında ne kaldığını sorgulamıyor. İşte Onur Tuna'nın değindiği nokta tam da bu: parıltının ardındaki hakikat.
Popülerlik insanı kandırır çünkü bir alkış sesi, bir takipçi sayısı, bir haber başlığı insanın kendini olduğundan büyük zannetmesine yol açabilir. Oysa gerçeğin ölçüsü, ekranda değil; insanın kendisiyle baş başa kaldığı anda saklıdır. Kim olduğunu, neye inandığını, neyi savunduğunu ancak o sessizlikte anlarsın. Popülerlik geçici bir sahnedir; alkışlar diner, gündem değişir, başka yüzler parlar. Ama gerçek, her zaman aynı kalır.
Tuna'nın bu cümlesi, oyunculuk dünyasının da ötesinde, herkes için bir uyarı gibi. Çünkü bugün birçok insan popüler olmayı "başarı" ile karıştırıyor. Oysa başarı kalıcılık ister, emek ister, sabır ister. Popülerlik ise bazen bir gecede gelir, bir sabah da biter. Bir dizinin reytingi düşer, bir paylaşım beğenilmez, bir isim unutulur. Ama gerçek bir duruş, unutulmaz. İnsanları etkilemek kolaydır; iz bırakmak zordur.
Onur Tuna yıllardır oyunculukta çizgisini bozmadan ilerleyen, sade ama güçlü bir isim. Ne abartılı çıkışlar yapar ne de yapay bir imaj peşindedir. Belki de bu yüzden sözünün ağırlığı var. Çünkü kendisi popüler olmanın değil, sahici olmanın değerini bilenlerden. Bugün birçok genç oyuncu sosyal medyada parlamayı kariyer zannederken, Tuna gibi isimler hâlâ karakterin ışıltısına inanıyor.