"Efendiler, askerî harekâtı çapulculuktan, devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun mâsum çocuklarını fidye dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret zanneden, şarlatanlıklarıyla, yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren ve Türk milletinin Büyük Meclisi'ni kendileriyle uğraştıran utanmaz, haddini bilmez, küstah ve herhangi bir düşmanın, boğazı tokluğuna casusluğunu, uşaklığını yapacak kadar aşağılık ve bayağı yaratılışta olan bu kardeşleri, (Ethem ve ağabeyleri) ellerindeki bütün kuvvetler ve dayandıkları düşmanlarla birlikte yola getirmek ve ortadan kaldırmak suretiyle, inkılâp tarihimizde, etkili bir ibret örneği vermek zarurî görüldü." (Atatürk, Nutuk)
31 Ağustos 2015'te Bandırma Emreköy'de erkes Ethem anıldı. Balıkesir AKP İl Başkanı, x hesabından yaptığı açıklamada, "erkes Ethem Bey'i, Kuvayı Milliye kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle andık..." dedi. Böylece Kurtuluş Savaşı'nda isyan edip Türk ordusuna karşı savaşan ve Yunan tarafına geçen Ethem, Kuvayı Milliye kahramanlarıyla ve Kurtuluş Savaşı şehitleriyle bir tutuldu.
ETHEM İSYANINA DOĞRUHenüz düzenli ordunun kurulmadığı dönemde, Kasım 1920'ye kadar, Anzavur, Adapazarı, Düzce, Bolu ve Yozgat ayaklanmaları Ethem'in Kuva-yı Seyyare adlı kuvvetlerince bastırıldı. Ancak Ethem ve ağabeyleri bu sırada TBMM'yi tanımayarak kendi kafalarına göre hareket ettiler. Halk üzerinde baskı kurdular. Suçlu buldukları kişileri kendileri cezalandırmak istediler.
Ethem ilk olarak Mayıs 1920'de İstanbul Hükümetine ve işgal komutanlarına sadakatini sunmak için padişaha gizli mektuplar yazdı.
Daha sonra İkinci Yozgat İsyanı'nı bastırması istendiğinde isteksiz davrandı. İsyan sonrasında ise Ankara Valisi Yahya Galip Bey'i idam etmek istedi. Mustafa Kemal Paşa bu isteği reddedince Mustafa Kemal Paşa'ya karşı saldırgan tutum içine girdi.
Ethem, Yunan ilerleyişine karşı düzenli ordu kurulunca bu orduya katılmayı reddetti. Bunun üzerine milisleri için kurulan maaşlı seyyar jandarmalığı da kabul etmedi. Fahrettin (Altay) ve Refet (Bele) Bey'in komutanlıktan alınmasını istedi.
Düzenli ordunun hazırlık çalışmaları devam ederken Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa karşı çıkmasına rağmen Ethem'in ve Ali Fuat Paşa'nın isteğiyle Gediz'deki Yunan tümenine saldırıldı. Ancak Ethem'in Kuvayı Seyyaresi görevini yapmayınca taarruz başarısız oldu.
9 Kasım 1920'de Batı Cephesi Komutanlığı'na getirilen Albay İsmet Bey, Ethem'in kuvvetlerini de düzenli orduya bağlamak istedi. 27 Kasım 1920'de Kuva-yı Seyyare komutanlarından erkez Ethem'in ağabeyi Yüzbaşı Tevfik "Batı Cephesi Komutanlığı'nı tanımadığını" bildirdi.
9 Aralık 1920'de Ethem, Demirci Efe'yi, birlikte isyana teşvik etti. Mustafa Kemal Paşa, Ethem'i ikna etmek için çok uğraştı. Kendisi Ethem'le bizzat görüştü. Üç kez heyet gönderdi. Ancak girişimleri sonuçsuz kaldı. 29 Aralık 1920'de Ethem, bir telgrafla TBMM'ye hakaret etme cüretini bile gösterdi. Buna karşın Ethem'e yeni bir heyet gönderildi ve ikna edilmek istendi. Ancak bu girişim de sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine TBMM Hükümeti, Ethem ve ağabeylerinin isyan ettiklerini duyurdu. 30 Aralık 1920'de Ethem kuvvetleri TBMM ordularına karşı savaş düzeni aldı. Düzenli ordu birlikleri Kütahya'ya girdi. Ethem, Gediz'e çekildi.
Yunan tarafına geçen Ethem'in muhtemel saldırısına karşı gerekli önlemlerin alınması hakkında
ETHEM YUNAN'LA ANLAŞTIEthem, 2 Ocak 1921'de İstanbul Hükümeti'ne telgraf çekerek Ankara'ya karşı mücadele için yardım istedi. Bu arada Yunanlara da haber gönderip anlaşmak istediğini bildirdi. (Türk İstiklal Harbi, s. 86) 2 Ocak 1921'de Ethem, Yunanlarla bir protokol imzaladı. Uşak'taki Yunan komutanla imzalanan protokol gereğince Ethem, TBMM ordusunu Eskişehir'den güneye, Kütahya üzerine çekecekti. Yunan ordusu 6 Ocak 1921'de Bursa ve Uşak yönünden Eskişehir'e hareket ettiğinde TBMM ordusu iki ateş arasında kalacaktı.
Ethem, Yunan uçaklarıyla atılan bildirileriyle Kütahya ve çevresindeki halkı, subayları ve askerleri isyana teşvik etti. (Tansel, s. 10-17; Türk İstiklal Harbi, s. 87).
İşte bu nedenlerle 8 Ocak 1921'de artık Ethem ve ağabeyleri TBMM'de "hain" olarak anılmaya başlanacaktı.
TÜRK ORDUSU İKİ ATEŞ ARASINDAEthem, Yunanlarla yaptığı protokol gereği Kütahya'ya hareket etti. Gediz yönüne giderek Eskişehir'deki TBMM ordularını kendi üstüne çekip Yunan ordusuna Ankara yolunu açmayı amaçlıyordu.
1-5 Ocak 1921'de TBMM ordusu, Kütahya yönünde Ethem'in üzerine gönderildi. Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey da Kütahya'ya gitti. Türk ordusunun Ethem kuvvetleriyle meşgul olmasından yararlanan Yunanlar, 6 Ocak 1921'de, Uşak-Bursa hattından Eskişehir-Afyon yönüne doğru saldırıya geçtiler. Yunan ilerleyişinden bir gün sonra, 7 Ocak 1921'de, Ethem de TBMM ordusuna saldırıp Gediz'i topa tutarak Kütahya'ya ilerlemeye çalıştı. Türk orduları iki ateş arasında kaldı; bir tarafta Yunan orduları, diğer tarafta Ethem kuvvetleri... Savaşı Kütahya'dan yöneten Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey, böylece hem Gediz'deki Ethem kuvvetlerine, hem de İnönü'ye yürüyen Yunan kuvvetlerine karşı koydu.
6 Ocak 1921'de başlayan Yunan ilerleyişini durdurmak için -Ethem'e karşı Kütahya civarında bir tümen bırakılarak- kuvvetlerin çoğu İnönü-Dumlupınar çizgisine aktarıldı.
Türk ve Yunan kuvvetleri 9 Ocak 1921'de İnönü'de karşı karşıya geldiler. Yunan saldırısı çok şiddetli oldu. Türk cephesinin bazı bölümleri yarıldı. Yunan kuvvetleri, İnönü istasyonunun kuzeyine kadar ilerlediler. Türk askeri ve cephanesi azdı. İşte o sırada Genelkurmay, "Eskişehir'i koruma olanağı yoksa demiryolunu tahrip ederek Afyon-Konya yönünde geri çekilmelerini" istedi. Buna karşın İsmet Bey, daha geriye çekilmeden Eskişehir'in batısında savaşı kabul etti. 10 Ocak 1921 gecesi İnönü mevkiinde tutunan Türk birliklerine "her karış toprağın savunulması" emri verildi. Bu sırada Kütahya'nın güneyinde, Ethem kuvvetleri de karşısındaki Türk birliğine (61.Tümen'in zayıf kuvvetlerine) saldırdı.
ETHEM'LE KÜTAHYA SAVAŞI (6-14 Ocak 1921)Kütahya'da Ethem'in elinde 5 bin kişilik bir güç vardı. Ethem, ayrıca 2 otomatik tüfek, 6 ağır makineli tüfek ve 4 topa sahipti. TBMM, 1920 Aralık sonunda Ethem'e karşı Eskişehir'de ve Afyon'da 15 bin insan, 32 topluk bir kuvvet topladı. (Ethem'in üç misli.) Yunanlar karşısında ise sadece 24. Tümen bırakıldı. 30 Aralık 1920'de Albay İsmet Bey, Eskişehir'den, Refet Bey Ayfon'dan Kütahya yönünde Ethem'in üzerine doğru ilerlediler. (Belen, s. 274, 275; Türk İstiklal Harbi, s. 93,94)
5 Ocak'ta düzenli ordu birlikleri Kütahya'yı ele geçirdi. Ethem Gediz'e çekildi. Ethem'in üzerine yürüyen İsmet ve Refet Beyler, 6 Ocak 1921 günü Gediz yolu üzerinde Yunanların ileri harekete geçtiklerini haber aldılar. Ethem'e karşı küçük bir kuvvet (iki alaylı, 1500 kişilik 61. Tümeni) bırakıp Yunan saldırısına karşı harekete geçtiler. (Belen, s.275)
9 Ocak 1921'de Yunan uçakları Türk mevzilerine Ethem'in bildirilerini attı. Bildirilerde özetle "Yunana karşı savaşmayın!" deniliyordu. Aynı gün, asi Ethem kuvvetlerinden 300 kişilik bir müfreze Susuzkaya'da bulunan 14. Süvari Alayı'na taarruz etti ve alay Ortanca sırtlarına çekildi. Ethem'in diğer bir kuvveti de Dereköy kesimindeki piyade bölüğüne saldırdı, ancak geri atıldı. Fakat bu saldırı yüzünden Kütahya'dan İnönü'ye nakledilecek 174. Alay'ın hareketi gecikti. (Türk İstiklal harbi, s. 194).
1 Ocak 1921'de asi Ethem'in kuvvetleri Kütahya'ya taarruza devam ettilerse de İzzetin Bey komutasındaki iki alaylı 61. Tümen tarafından geri atıldılar. (Türk İstiklal Harbi, s.125,126, 221)
Ethem, 11 Ocak'ta Yunan geri çekilişinden sonra da saldırılarına devam etti. 12 Ocak 1921'de 5000 kişilik kuvvetiyle 1500 kişilik 61. Tümen'e bir kere daha saldırdı. (Türk İstiklal Harbi, s. 127, 128; Belen, s. 280; Akşin, s. 92).