Yavaş fakirlik Altınok umut

Uzun yıllardır Ankara'da yaşıyorum.

Ankara ilk kez Mansur Yavaş zamanında pırıltısını kaybetmeye başladı.

Bu dönemde başkent olma özelliğini unuttuk. Sadece fakirlik üzerinden konuşlan bir Ankara var. Bir başkent bilimle, eğitimle, sanatla konuşulabilmeli. Mansur Bey zamanında bir tek pırıltılı cümle duymadık.

Sürekli et verdim, gaz verdim, bot verdim diyerek beş yılı tamamladı. Hamasetin dibine vurdu. Bir belediye başkanı elbette sosyal yardımları yapar. Garip gurebaya sahip çıkar. Zaten devletimiz sosyal devlet. Erdoğan bir kişiyi aç ve açıkta bırakmaz.

Ancak sosyal yardım yaparken İHA da yapıyor, SİHA da yapıyor, kendi uçağımızı da yapıyoruz. Turizmden 13 milyon turistten sayıyı 56 milyona çıkarmışız. Savunma sanayiinde millilik oranı yüzde 80'lere çıktı.

Mansur Bey'in Ankaralı gençlere bir tek umut veren projesi yok.

Varsa yoksa boynu bükükler, garip yetimler istismarı var. Kendimi 90'lı yıllarda hissediyorum. Küçük Emrah'ın çaresizler, yetimler, garipler dünyasında buluyorum.

Oysa bu tavır başkentte hakaret.

Kardeşim bir belediye başkanı Paris'le nasıl yarışırım demelidir.

Bir belediye başkanı Ankara üniversiteleri nasıl ABD Üniversiteleri ile yarışır demelidir. Beceriksizliği ve vizyonsuzluğu gariban edebiyatıyla geçiştiremezsin.

Nitekim mızrak çuvala sığmayacak.

Eğer bu dönemde Mansur Yavaş kazanırsa bir km metro yapamaz. Daha önce 58 km metro yapacağım dedi. Yapamadı. Bu vaadini 51 km'ye düşürdü. Bir de hükümet engelledi dedi. Hâlbuki hiçbir engel yoktu. Madem hükümet engellediyse bu dönem yine hükümet başta olduğuna göre gene metro yapamayacaksınız. O zaman Ankara'nın halini bir düşünün.

Dünyanın bütün başkentlerinde havaalanı metrosu vardır. Bir tek Ankara'da yok. Mansur Bey yol lazım, metro lazım diyorsunuz ama ben et verdim diyor. Siz nasıl Londra ile yarışacaksınız. Siz nasıl Berlin'le rekabet edeceksiniz. Başarı üzerinden rekabet etmek yerine Mansur Bey sürekli gariban edebiyatı yapıyor.

Kardeşim, Ankara öğrenci kenti bu öğrencilerin ufkunu nasıl açarım demiyorsunuz. Bu kent nasıl bilişim kenti olur demiyorsunuz. Bu kent nasıl Paris gibi metro ağlarıyla örülür demiyorsunuz. Mansur bey kazanırsa ne yeni bir yol yapar ne de metro yapar.

Yine bir kentin tamamına sağlıklı su içirmek zorundasınız. Siz bu kentte ilave yeni su getirmek için ne yaptınız. Elbette hiçbir şey. Yine bu kentin suyu musluktan içilmiyor. Siz bile pet şişe içiyorsunuz. Bu vatandaş musluktan su içemiyorsa siz başarılı değilsiniz.

Ulaşım felç olmuş, trafik berbat durumda. Ankara'ya turist gelmiyor. Musluklardan su içilmiyor. Eee siz hâlâ ama ben et verdim diyorsunuz. Kardeşim et ver ama metroyu da yapsana. Demagoji ve hamasetle sorunların üstü örtülemez. 5 yıl sonra Ankara trafik bakımından İstanbul'u geçecek ve kötü bir hal alacak. Çünkü çözüm üreten bir başkan yok. 5 yıl sonra su sorunu olan bir Ankara olacak. Dünya ile yarışan bir başkent olmak artık mümkün olmayacak.