İtalya'dan 12 kişilik mürettebatıyla kalkan vicdan gemisi Madleen, hepimizin yüreğini de taşımaktaydı Gazze'ye. Lakin tıpkı Mavi Marmara Gemisi'nin yaşadığı akıbette olduğu gibi, uluslararası sularda İsrail tarafından yolu kesilerek baskına uğradı. Barış aktivistleri tutuklanarak, Aşdod'a getirildi...
Bu arada enteresan bir detay olarak, gemiyi işgal eden İsrail askerleri, aktivistlere 7 Ekim 2023'te yaşanan olayları göstermişler. İzlettirmişler. Oysa 7 Ekim'den bu yana resmi rakamlarla söylersek katledilen Gazzelilerin sayısı 54.607'ye ulaştı. Bu ölümler içinde yarısına yakını çocuklardır. Ve öldürülenlerin hepsi sivildir.
Ama burada kritik kavram; 'göstermek' üzerinde biraz duralım...
Göstermek!
2. Dünya Savaşı sonrasında Siyonizm'in, kendi amaçlarına hizmet edecek hemen her şeyi, birer gösteri unsuruna dönüştürdüğünü biliyoruz. Hatıra defterlerinden, fotoğraflara, kayıp eşyalardan, eski tapulardan, köşe yazarlarının, muhabirlerin notlarına kadar... Tabii sinema endüstrisi açısından da 'soykırım' büyük bir hikayeydi ve bunun gelecek nesillere aktarılması için senaryolaştırılması gerekiyordu. Binlerce kitap, yüzlerce dizi, şarkı, opera, tiyatro ve sinema filmi ile birlikte görkemli bir Siyonizm endüstrisi kuruldu sanat dünyasında...
İsrail ve resmi görüşü Siyonizm, bilinçli olarak Filistin toprakları üzerinde yaptıkları zulümleri de yayımlamıştır. Bunları yayımlama amacı ise, gücüne güç kattığını, hukuksuzluğu konusunda hiç kimseye hesap vermek zorunda olmadığını göster'mektir. Bir tür ''güç pornografisi' de diyebiliriz. Bilinçlere 'İsrail'in yenilmezliği' ideasını kaydetmek amacı güden bu güç gösterilerinde, ABD her zaman İsrail'in ve Siyonizm'in müttefiki olmuştur.
İsrail'in ne olursa olsun direttiği ''özür'' saplantısını da burada zikretmek gerekiyor. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana tüm dünyadan beklentileri olan 'özür', aslında akabinde ciddi bir sansür tezine de dönüşmüştür. (İsrail'den Yahudilerden özür dilemeyenlerin sonu ünlü düşünür Roger Garaudy gibi olur.) Bu özür beklentisi ve sansür yaptırımı, zamanla Hitler döneminde uğradıkları feci zulümlerden dolayı olmayı çoktan aşmış, artık Yahudi olarak dünyaya gelmeyen herkesin bir boyun borcu haline gelmiştir... Dolayısıyla Madleen Gemisi mürettebatına gösterilen 7 Ekim videoları da, bu özür beklentisinin bir türüdür.
Oysa gösterme'nin yeni evresindeyiz, tekno-gösteri çağındayız desek yersiz değildir. Sinema geçen yüzyılda nasıl ki dönüşümlerin baş aktörüyse, günümüzdeki ilgiler, rağbetler, yönelimler, kısacası dönüşümler, sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. Çeşitlenmiş bir gösterme'ler dönemindeyiz de diyebiliriz. Bu durum hiç tahmin edilemeyecek şekilde Gazze'de yaşayan mazlumların imkanı haline dönüştü. Sosyal medya aracılığıyla kurulan, görece birçok seslilik, kısmi demokratik nefes alma olanağı şeklinde, tüm dünyada bir