Dönem, dönem Dünyanın ve Türkiye'nin röntgenini çeken sosyal-siyasal eğilimler araştırmaları yapılıyor. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, haftada en çok kitap okuyan ilk üç ülke Tayland, Çin ve Hindistan. Üstelik bu ülkelerin gazetelere, dergilere ve bilgisayarlara erişimlerinin kısıtlı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Avrupa'ya baktığımızda ise Fin
Son yıllarda negatif tavırlara karşı yüksek bir farkındalık içindeyim. Bu konuya duyarlılığım çok arttı. Ne zaman olumsuz bir tavırla karşılaşsam, negatif bir insan görsem söz konusu tavrı yapanın amacını, derdini, sıkıntısının kaynağını anlamaya çalışıyorum. Henüz bunu doğrudan kendilerine sorarak yapamıyorum. Sanırım eskisi kadar enerjik olmadığı
Son 11 yıldır utanmadan, sıkılmadan, üşenmeden, eleştirilere kulak asamdan kendimle ilgili "Algı Anketi" yapıyorum. Algı anketi deyince aklınıza daha çok kurumların, siyasi partilerin vs. haklarında ne düşünüldüğü ve itibarları ile ilgili yaptırdıkları anketler gelse de ben bunu bireysel bazda yapıp kendi imajımı anlamak için kullanıyorum."Birine b
İnsan hakları, yeryüzünde yaşayan tüm yetişkin ve çocukların sadece insan olmaları sıfatıyla sahip oldukları temel hak ve özgürlüklere denir. Hukukun ve demokrasinin yerleşmiş olduğu her toplumda bu hakları kullanmakta herkes özgür ve eşittir. Tek farkla Çocuklar yalnızca küçüklükleri nedeniyle bu haklarını bir başlarına kullanabilme yetisine sahip
Birkaç gündür evde yatıyorum. Bu evrim geçirmiş grip salgını, mikrop kokteyli beni de etkisi altına aldı. Yattığım yerden kalkabilmem pek mümkün değil. Uzun uzadıya bir şeyler okumam hele ki çalışmam hiç mi hiç mümkün değil. Gazeteler, köşe yazıları, haberler, youtube videoları, sosyal medya paylaşımları ile idare ediyorum, hatta aşırı derecede bu
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı'nın paydaşları ile organize ettiği 'Ege Ekonomik Forum'un altıncısının gerçekleşmesine az kaldı. Nasıl büyük bir başarıdır bir etkinliği geleneksel hale getirebilmek, ne çok emek vardır arkasında. Etki alanını ilmek ilmek genişletmekten, kazandırdığı katma değeri artarak çoğalmaktan ve daha geniş kitlelere ulaşmaktan
1 Ocak 2023 sabahı yeni bir sen olarak uyanmaya, 2023'ün senin yılın olması için kendine bir şans vermeye ne dersin Hani daha çok estetik görünüm üzerine kurulu; insanları baştan yaratan, kendilerini bir süre sonra gördüklerinde şok oldukları talk show programları vardır ya işte ona benzer bir şeyi hem iç hem de dış dünyanızda yapmanız, içten dışa
Tanrılar çıldırmış olmalı ki insanlar böyle diye düşünüyorum artık. Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış durumda. Bir kural tanımazlık, saygısızlık ve şiddetin her türlüsü her yerde artık. Sanki kıyamet günü yaklaşmış da herkes içindekini kusuyor gibi. "İnsanlık belki de görüp görebileceğimiz en ilginç dönemden geçiyordur ondandır bu yaşananlar" dem
Nilüfer'in sözleri, "Dünya dönüyor sen ne dersen de. Yıllar geçiyor fark etmesen de" ile başlayan bir şarkısı vardır, muhtemelen çoğunuz biliyorsunuzdur. Sizin algıladığınız gerçeklik ne olursa olsun dünyanın sürekli değiştiğini, dönmeye devam ettiğini ve bunu bizim tüm gerçekliği ile kavrayamadığımızı ya da fark edemediğimizi anlatır. İşte tıpkı d
Zonguldaklı bir madenci, "Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin" demişti. Ve o olasılığın Bartın'da gerçekleşmiş hali ile içimiz yanıyor. Sayısı her an değişebilen madenci şehitlerimiz ve ailelerinin, yakınlarının sessiz bekleyişleri var. Ve saatler süren bu sessizlik, sadece madenci yakınlarının çığlıkla
© 2016