Hegemonya mücadelesi, tarihin acımasız sayfalarında çöken medeniyetlerin hikâyeleriyle doludur.Gücün kim tarafından, nasıl ve hangi amaçla kullanıldığınabaktığımızda, sert gücün etkisiyle şekillenen bir dünyadahegemonun elindeki araçların yeni paradigma içindene anlama geldiğini sorgulamak kaçınılmazdır.
ABD'de siyaset bilimciler,1980'lerden itibaren Amerika'nın azalan etkisinitartışmaya başladılar.Joseph Nyegibi deneyimli bir siyaset bilimci, bu dönemde"yumuşak güç" (soft power)kavramını gündeme getirerek, üzerinde kapsamlı çalışmalar yaptı.Peki neden sert gücün yanına yumuşak güç eklendi Çünkü sert gücün sonuçlarına bakıldığında, bunun sürdürülebilir bir etki meydana getirmediği açıkça görülür. ÖrneğinABD'nin Vietnam Savaşı, tarihe yalnızca askerî değil, aynı zamanda moral ve itibari bir kayıp olarak geçmiştir. Benzer şekilde,Irak'ın işgalisonrasında uygulanan acımasız sert gücün sonucu, tüm Orta Doğu coğrafyasındaeriyen Amerikan imajıolmuştur.ABD, yeni hegemon güç olma arzusunu hiçbir zaman gizlemedi. Ancak mevcut şartlar,bunun tek başına mümkün olmadığınıgöstermektedir. Joseph Nye, 1990'larda Amerikan yönetimine yumuşak gücü devlet politikası olarak benimseme çağrısı yaptı. O dönemde yeterince anlaşılmasa daABD, zamanla kaynaklarını yumuşak güceyönlendirmeye başladı.Radyo Liberty (Özgürlük Radyosu)gibi oluşumlar, o dönemin ürünleridir. Ancak bu örneklerde, sert güçle elde edilmek istenenin yalnızca ikna yoluyla kazanılmaya çalışıldığı bir yaklaşım görülmektedir ki bu, gerçek anlamda yumuşak güç değildir.Yumuşak güç, zorlamadan, teşvik ederek yanına çekme kabiliyetidir.Fakat bu süreçte de hegemonun kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdiği bir ikna stratejisi devreye girer.Yeni dünya düzeni,yumuşak gücün tanımının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Dünya yeniden şekilleniyor; artık hegemon olmak isteyen güçlersahada sert gücünü göstermek zorundadır.Aslında Joseph Nye'nin belirttiği gibi, en doğrususert ve yumuşak gücü birlikte, dengeli biçimde kullanabilme becerisini geliştirebilmektir.Türkiye'nin yeni dünya sistemindeki rolü ve yumuşak gücüHer ne kadar yumuşak güç kavramı Amerikan siyaset aklıyla ortaya çıkmış olsa daTürkiye'nin tarihsel birikimi ve "gönül coğrafyası" anlayışı,bu kavramı çok daha sağlam vedoğru temellereoturtmuştur.Türkiye'nin yaklaşımı, Amerikan tarzından belirgin biçimde ayrılır.Sert güçle elde edilmek isteneni yumuşak güçle ikna etmeyerine,kazan-kazananlayışıyla ortaklık kurma yaklaşımıöne çıkar. Türkiye, yumuşak gücüyle iknadan çokortaklık ve güven inşa etmeyi başarmaktadır.Afrika örneğindebu anlayışın yansımaları açıkça görülmektedir. Yeni dönemdeyumuşak gücün giderek öne çıktığıbir sürecin içindeyiz. Her ne kadar savunma sanayisindeki kıyasıya yarış sert gücün hâlâ etkili olduğunu gösterse deekonomik açıdan bakıldığında, yumuşak güçle desteklenmeyen sert gücün kalıcı bir sonuç üretmesi mümkün değildir.Amerika bunun somut bir örneğidir.Sovyetler Birliği de aynı şekilde
16