Rahmetli Güngör Uras bir yazısında demişti ki; "Batı ülkelerinde zenginler için sanat önemli. Sanatçı önemli. Sanata ve sanatçıya önem verenler, yıllar sonra sahip oldukları fabrikaların, mağazaların büyüklüğüyle, varlıklarının büyüklüğüyle değil, sanata verdikleri önem ve koleksiyonlarıyla anılıyor. İsimleri yaşıyor."
İstanbul'da son haftalardaki sanatsal etkinliklerinin yoğunluğuna bakarsak, memnuniyetle görüyoruz ki bizde de sanat artık belirli kesimler için önemli hale gelmiş durumda.
Mesela Artweeks İstanbul gibi platformlar, Bilgili Holding gibi kurumların desteğiyle, çağdaş sanat üretiminin görünürlüğünü artırıyor. Bilgili Sanat CEO'su Sinan Temo'nun da dediği gibi, hedef artık "sanatın kalıcı bir değer olarak sistemin parçası olması".
Sanatçılık zor bir meslek. İlk yıllarında yeterli destek bulamayan birçok sanatçı üretimden kopuyor. Bu nedenle kurumsal destekler hayati önem taşıyor; çünkü bu sayede sanatçılar kendilerini gösterebilecekleri alanlar bulabiliyor. Merkür Galeri Kurucu Direktörü ve Artweeks Organizatörü Sabiha Kurtulmuş'un da vurguladığı gibi, "Artweeks İstanbul", galerilerden bağımsız sanatçılara, koleksiyonerlerden izleyicilere kadar geniş bir paydaş kitlesini bir araya getiriyor.
İstanbul'da düzenlenen etkinliklerde Türkiye'de sanatın, özellikle de genç ve dinamik sanatçı potansiyelinin çok yüksek olduğunu gördük. Bu etkinliklerin yoğunluğu, sanatın sadece bir hobi değil, giderek büyüyen bir ekosistem haline geldiğini gösteriyor.
Trendler değişiyor
Sanattaki bazı trendleri Sabiha Kurtulmuş'dan dinledim. Son yıllarda rekor fiyatlı satışlardan ziyade, hikayesi olan ve keşfedilmeyi bekleyen sanatçılara yönelim artmış. Özellikle 5 ila 50 bin dolar aralığındaki eserlerin bulunduğu "orta segment", uluslararası koleksiyonerler ve küratörler için dikkat çekici bir potansiyel sunuyor.
İşin ekonomik yönünü sorduğum NART Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Levent Nart ise Türkiye sanat pazarının büyüme potansiyeline dikkat çekti. Sanat, artık yalnızca bir estetik uğraş değil, aynı zamanda finansal bir enstrüman, bir statü göstergesi ve bir tür değer saklama aracı haline geldi.
"Türkiye'nin küresel sanat piyasasındaki payı henüz yüzde 1'in altında kalsa da son dönemde sanatın bir yatırım aracı olarak görülmesi yaygınlaşıyor" diyor Levent bey. Özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde varlıklı kesimin alternatif bir değer saklama yöntemi olarak sanata ilgisi arttı.