Merkez Bankası eski başkanlarından Süreyya Serdengeçti'yi kaybettik. Meslek hayatına Merkez Bankası'nda başladı ve aynı kurumdan emekli oldu. Serdengeçti, fiyat istikrarına ve Merkez Bankası'na adanmış bir hayat yaşadı. Türkiye'ye, enflasyonla mücadele ile büyümenin birbirini dışlamadığını, aksine sürdürülebilir bir büyüme için fiyat istikrarının sağlanmasının ön koşul olduğunu anlatmaya çalıştı.
Onun 2001 ve 2006 yılları arasındaki başkanlığı döneminde;
■ Enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele edildi. Türkiye, çok uzun bir süreden sonra ilk defa tek haneli enflasyonu gördü.
■ Merkez Bankası, açıkladığı enflasyon hedeflerini tutturdu. Tüm bunlar olurken ekonomi, kesintisiz bir şekilde beklenenden daha yüksek oranda büyüdü.
■ Türkiye'ye milyarlarca dolarlık yabancı kaynak girişi sağlandı. TCMB, 40 milyar dolardan fazla döviz alarak karşılığında TL verdi ve bu TL'yi başarıyla sterilize edebildi.
■ Anadolu şehir şehir dolaşılarak,sadece iş insanlarına değil, ilköğretim okullarındaki çocuklara bile enflasyonun ne kadar kötü bir şey olduğu ve fiyat istikrarının ne anlama geldiği anlatıldı.
Bu dönemde aynı zamanda önemli adımlar atıldı. Dalgalı kur rejimi uygulanmaya başlandı. Merkez Bankası enflasyon hedeflemesi rejimine geçti. Türk lirasından altı sıfır atıldı ve yeni Türk lirası tedavüle girdi.
Serdengeçti, her fırsatta merkez bankacılığının ne olduğunu anlatmaya çalıştı. 2006 yılında başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra yaptığımız bir röportajda demişti ki:
"Merkez Bankası'nın yüksek faizden ve düşük kurdan yana olduğu, yani faizci olarak hareket ettiği düşüncesi hep dile getirildi. Fakat bir türlü anlaşılmak istenmeyen şey Türkiye'de Merkez Bankası'na verilen görevin fiyat istikrarı olduğudur. Merkez Bankası Kanunu'nun, ancak fiyat istikrarı sağlanır ve kollanırsa sürdürülebilir büyümenin mümkün olacağı ve hükümete destek verileceğini söylüyor olmasıdır."