Umudunu yıktırma

Bugün yapılmak istenenleri, Demokrat Parti'nin CHP'ye yapmak istediklerine benzetenler var.

Ankara toz duman. Karanlık biraz daha bastıracak gibi. Cumhur iktidarının ortakları AKP ve MHP'nin bütün çabası, CHP'ye oy vermek isteyenleri yıldırmak. CHP'ye yönelen seçmenin bölünmesi, sandığa gitmemesi en çok istenen davranışlar. İktidar bunun için her şeyi yapıyor, yapacak.

Siyaset kulislerinde çok şey konuşuluyor. Herkes sanıyor ki tedirginlik yalnızca CHP'de var. AKP içinde de benzer bir tedirginlik var. Kimi AKP'liler, açıktan yapılmak istenenlere anlam veremiyor. Bir kısmı, "Bunu ortağımız bize yaptırıyor" diyor. MHP ile ortaklıktan hoşnut olmayan AKP'liler başından beri vardı ve hâlâ var... Erdoğan sonrasına Hakan Fidan'ı yakıştıranlara çok sert tepkiler veriliyor. Bunların dışarıya yansıması hiç istenmiyor.

CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmasının ardından Ankara'daki mahkeme de bu dosyayı istedi. Kulislerdeki beklenti ve inanış, CHP'nin 38. kurultayının yok sayılacağı yönünde. Belki bir ihtimal, kararın bir sonraki duruşmaya bırakılması.

Yapılacak operasyon sonrası ekonomide meydana gelecek olası sarsıntı için de önceden hazırlık yapılmış. Talimatlar verilmiş ve dövize müdahalenin altyapısı oluşturulmuş. Bu söylemleri dinleyince haziran ayında bir AKP'linin, "Gerekirse bir 50 milyar dolar daha yakılır" esprisini anımsıyoruz.

Yani öncelik yurttaşın ekonomisi değil, öncelik Cumhur İttifakı'nın iktidarı. Kayyum atanmasının ardından, döviz baskılanıyor ancak diğer veriler hiç iç açıcı değil. Borsanın durumu ortada. Gösterge faizi, İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra yüzde 39'un altına, 29 Ağustos'ta zar zor inmişti ki tüm özveriler boşa gitti. Bu satırların yazıldığı sırada yüzde 41.02'ye yükselmişti. Yani ekonomiye güven yeniden bozuluyor.