"Hasmını yaralı bırakma, iyileşir, seni öldürür." Böyle deniyor Ankara'da. Bu, büyük "kin"in ve iktidar tutkusunun yansıması mı Artık ülke her geçen gün daha kritik noktaya gidiyor.
Komik olma uğruna, sürekli saldırdıkları İsmet İnönü'nün temellerini attığı çok partili sistemin başına pazartesi neler gelecek Perde kapanacak mı
Ayrıntılara geçelim.
İktidar için İstanbul'da ortaya çıkan İmamoğlu korkusu, yerel seçimler ve devamında Özgür Özel'in liderleşmesiyle, umudun CHP'de toplanmasına neden oldu. Artık Cumhur iktidarının bir de CHP korkusu var.
İktidar açısından hiçbir şey iyi gitmiyor. Güya enflasyon düşüyor. Ancak ne hikmetse kredi faizleri düşmüyor. O zaman nasıl düşüyor bu enflasyon, yoksa kimse iktidarın ekonomiyi düzelteceğine inanmıyor mu Ekonomi, zora giren iktidarın umurunda değil.
Yerel seçimlerden sonra, Erdoğan ve AKP, kaybettikleri seçmenle iletişim kurmakta zorlanıyor. Gidenlerin yerine yenileri bir türlü gelmiyor. Bu yetmezmiş gibi, PKK lideri Öcalan ile yürütülen görüşmeler nedeniyle MHP de küçülüyor. İşte bu noktada çaresizlik, iktidar ortaklarını panikletiyor. Cumhur iktidarı, kendince, kötü sonu beklemeyip harekete geçti: CHP çökertilecek. İstenen şu: Bir kesim seçmen CHP'den, hatta siyasetten soğusun sandığa gitmesin, kalanlar ikiye bölünsün. Hikmet etin'in MHP ile diplomasisi de sonuç vermedi. Bu noktada CHP'li Emir'in, "Siyaset yok edildi" saptaması çok önemli. Siyaset yoksa siyasetçi kalır mı
Kulislere göre Ankara'da mahkemenin pazartesi yapacağı duruşma için kararı şimdiden net: CHP'nin 38. kurultayı iptal edilecek. Tabii,