Bir Cumhuriyet düşmanı olan Fethullah Gülen öldü. Kendisinin yaşam serüveni Türkiye'de rejim değişikliğinin, dincilik akımlarının, dinin siyasete karıştırılmasının bir kesitidir. Nakşibendi Saidi Kürdi'nin öğrencileri arasında siyasete yöneltilen, devleti ele geçirmek için kodlanan Gülen, amacı için siyaseti ve siyasetçileri de kullandı. Siyasette de "takıyye"nin yani kendisini olduğundan farklı, sevimli göstermenin adıydı Gülen
Nurculuk başından beri merkez sağdaki siyasete sızmıştı. Ancak belirgin ve organize olarak Gülen'in çabalarıyla bu sızma karşılaştırılmamalı. Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'e atfen anlatılan bir olay vardır:
Nurcular seçimden önce Demirel'i destekleme konusunda anlaşırlar, karşılığında kendilerine bir bakanlık verilecektir. Seçim biter Demirel başbakandır, Nurcular kendisini ziyaret eder ve bakanlığı isterler. Demirel'in yanıtı siyasetine yakışan tarzdadır: "Bakanlığı ne yapacaksınız, içinizden biri olarak ben varım ya"
ÖZAL'LA BAŞLADI12 Eylül darbesinin ardından iktidara gelen Özal, Nakşibendidir ancak Fethullahçılar için cansuyu olur. Kenan Evren'i öven Gülen, Özal'la birlikte hedefe koyduğu mülkiye, adliye, maarif, askeriye gibi alanlarda ilk nüvelerini atar. Polis Koleji'ne, Polis Akademisine sızılır. Özal koruyucu kanatları altına alır Fethullahçıları Demirel sonrası DYP'de Gülen hareketine sempati kameralara yansır. Dönemin Başbakanı Çiller'in baş aktörü olduğu ve Asya Finans'ın açılışını yaptığı fotoğrafı bulmak zor değildir. O fotoğraf aslında yaşanan acıların sorumlularının bir kısmını da kapsar. Bugünün FETÖ'sü o dönemin Fethullahçıları kendilerini toplum gözünde normalleştirmek için bu tür görüntülere önem verirler.
28 ŞUBAT VE ERBAKANFethullahçıların deşifre olması 28 Şubat gelişmeleriyle olur. Refah Partisi iktidarı döneminde Gülen, laiklik yanlısıymış gibi mesajlar da verir. O dönem çokça tartışılan türban konusunda "Bu fürüattır" der. Yani teferruat, ayrıntı, buna takılmayın demek istemektedir. Bu da kendisini ve cemaatini meşrulaştırma yaklaşımıdır.
DSP, MHP, ANAP ortaklığındaki hükümetin başbakanı Bülent Ecevit, tabanıyla en çok Fethullah Gülen ve cemaati konusunda ters düşer. Solcu Ecevit, Gülen hareketini "Tasavvufi bir yaklaşım" olarak niteler. Tüm eleştirileri göz ardı eder.
AŞK VE NEFRETAKP'nin iktidara geldiği 2002'den sonra Gülen yapılanması adeta iktidarla bir aşk yaşamaya başladı. Ecevit'in başbakanı olduğu hükümet döneminde bir kasedinin basına yansıması nedeniyle "Türkiye'den git" denilen Gülen, örgütlenme için sınırsız bir alan kazandı. Kasedi yayımlayan televizyoncuya itibar suikastı düzenlendiğini de unutmamak lazım. AKP döneminde Fethullahçı kadrolar, hükümetin bürokrasisini oluşturdu. Hedefledikleri her kurumda üst görevlere yükseldiler. İlk başlarda "Hasret bitsin, dön ülkene" çağrıları yapıldı. Gülen, "Hoca efendiliğe" terfi ettirildi.