Niye bu öfke, kızgınlık Genel seçimlerde HDP niye Kılıçdaroğlu'na oy verdi, CHP yerel seçimlerde DEM Parti ile niye "kent uzlaşısı" yaptı Peki bunları yaptıysa niye şimdi Öcalan'a gitmiyor, iktidara desteği çekmesin diye Bahçeli'nin dediğini kabullendik, CHP niye bizimle aynı sorumluluğu üstlenmedi, Özel niye toplumun isteği yönünde karar veriyor
AKP'lilerin, destekçisi gazetecilerin ruh hali aynen böyle.
AKP sözcüleri her fırsatta İmralı Adası'na, "Öcalan'ın ayağına gitmeyi" zorla kabullendiklerini, asıl sorumlunun MHP olduğunu kaçamak tavırlarıyla dile getiriyorlar. Sorumluluk üstlenmiyorlar. Öyle ki AKP milletvekili Hüseyin Yayman'ın açıklamaları, "Benim ne işim var İmralı'da." şeklinde düşündüğünü düşündürüyor.
Bu yaklaşım MHP'de sinirlerin gerilmesine neden oluyor. Bahçeli'nin grup konuşması muhalefete, basına yönelik sözleri durumu ortaya koyuyor. BBP lideri Destici, "Öcalan'ın meşrulaştırılmasına" tepki gösterecekti ki o da MHP'den azarı yedi. AKP'den biri çıkıp Destici'ye "Şu düşüncen yanlış" demedi. Bu durum, Öcalan'la yürütülen görüşmeler konusunda MHP'yi öne çıkarıyor, daha çok sorumluluk yüklüyor.
Peki CHP ne yaptı Özel ve kurmayları, parti tabanının büyük oranda Öcalan'a gidilmesine karşı olduğunu başından beri biliyordu. Ancak yetinmediler, konunun üzerine uzun uzun kafa yordular. Özel, en çok sevdiği verilerle hareket etme yöntemini yine uyguladı. Toplumun ne istediğinin netleştirilmesi için kapsamlı çalışmalar yapıldı. Bu konuda yeterli veri oluşunca uygulama üzerine kafa yoruldu. Zamanlama ayarlandı. Meclis'teki komisyonun Öcalan'a gidip gitmeyeceği konusunda ilk önce iktidar ortaklarının kararlarını netleştirmesi beklendi. CHP açısından zaman sorunu yoktu. Ancak özellikle yıl sonunda sonuç alınması hedefi takvime bağlanınca iktidar için zaman daraldı. Bahçeli ısrar etmeye başladı. AKP'liler, Bahçeli'nin, "Gerekirse ben giderim" çıkışının kendilerine yönelik olduğunu söylüyor. CHP, kendi kararını ortakların düşünceleri-tavırları kamuoyuna yansıyınca açıkladı. AKP'nin komisyonda, "Oylamaya gerek yok" şeklindeki tavrının ardından CHP "kapalı olmasını istemedikleri" toplantıya katılmadı. Oylamaya katılmayınca risk sıfırlanmış oldu. Kılıçdaroğlu döneminde CHP'de böyle titiz yaklaşım pek görmemiştik.

3