IMF'yi isteyen kim

Seçim ikliminde açıklanan Orta Vadeli Program'ın (OVP) ardından kabine "ekonomi" gündemi ile toplandı.Pazardan bile mevsim sebzesi-meyvesini alamayan, elektrik ve doğalgaz faturasını ödeyemeyen, arabasına benzin koyamayan, çocuğuna okul kitabı alamayan, bütçesine uygun kiralık ev bulamayan halka; tarlasını süremeyen çiftçiye, siftahsız dükkanını kapayan esnafa, kamu kurumlarından hakedişlerini tahsil edemeyen iş insanına, icra-iflasa sürüklenen borçluya nefes aldıracak kaynağı nereden bulacaklarını da kamuoyuna açıklarlar umarım.IMF Dünya Ekonomi Görünümü (WEO) veri tabanına göre, 1980 yılında kişi başı milli gelirde 53'üncü sırada olan Türkiye, 2022 yılında 87'inci sıraya düşmüş.Tek haneli enflasyon beklentisini 2025 yılına öteleyen AKP iktidarının bu hedefi tuturabilmesi için "sürdürülebilir kalkınma modeline" geçmesi gerekiyor ki, eldeki reçete ile zor.Bundan 2 ay önce 2022 bütçe açığını 278 milyar TL tahmin eden ekonomi yönetimi, OVP'de bu rakamı 430 milyar TL olarak revize etti.Yüzde 65.7'lik sapma...Öngörülebilirliğin olmadığı yere sermaye gelmez.İyimser bir tahminle 2023 yılı için kur artışını yüzde 29'a çıpalayan OVP'de, aynı yıl için enflasyonu tahmini yüzde 24...Dövizi olanın kârlı çıkacağı bir modelde, yatırımların canlanmasını beklemek hayal olur.Türkiye'nin en büyük ticari ortağı Almanya, Rusya'nın doğalgaz vanasını kapamasıyla "durgunluk" riski ile karşı karşıya...Almanya'yı Amerika, Irak, İngiltere ve Rusya izliyor.Amerika'nın gözü Uzak Asya'da; Irak etnik, İngiltere sosyal patlamanın eşiğine gelmiş, Rusya jeoplotik taşlar diziyor.Barut kokan bu tablo ekonomiyi dış politkaya bağımlı kılıyor.İktidar "yurt dışından gelecek dövize" bel bağlarken, muhalif ekonomistler tek bir konunun üzerinde duruyorlar: Güven...Ekonomik verilere güven, ekonomi politikasına güven, hukuka güven, yönetime güven, liyakate güven, ahlaka güven...İktidar yanlısı ekonomistlerin, ekonomi politikalarını eleştirenleri "IMF'ci" diye nitelemesi, modası geçmiş bir tezin tekrarından başka anlam taşımıyor.Küresel enerji ve gıda krizi tavan yapmış, yaldızlı davetiye çıkarsan bile Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye'ye gelir mi; sanmam.Bir kere Türkiye, IMF standartlarında kurumsallaşmanın çok uzağında...Küresel ya da yerel sermaye "güven" duyacağı ekonomilere akacak ve akıyor.2001 krizinde Kemal Derviş'in uyguladığı IMF programını eleştiren İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz'dan şu sözleri duyduk:"Biz IMF'nin Türkiye'ye gelmesini istemiyoruz. Çünkü IMF programları dar gelirleri korumuyor. Dünyanın önde gelen akademisyenlerinden bir ekip oluşturduk. Ortaya koyacağımız ekonomi programı güven verecek. Yatırım fonlarını Türkiye'ye çekeceğiz."İktidarın umut bağladığı Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar fonları; ülkenin yüzük taşı varlıklarını almadan zırnık vermez.Örnek Rusya'ya teslim edilen Akkuyu Nükleer Güç Santralı...Rusya doğalgazı Türkiye'ye 700 doların altında satsın, öpüp başımıza koyarız.Putin'in "ricası"Türkiye'nin dış politikasında AsyaKafkasya ve AB patikasını görmeden, ABD-Rusya-ÇinABD-Rusya-Türkiye ilişkileri üzerinden çıkarımlar