"Büyümeyi kenara bırakmalıyız"

Bilim Akademisi Konferansları, 2022 Bahar serisinin ikincisinde Bilim Akademisi üyesi ve ABD'nin önde gelen üniversitelerinden UniversityofWashington'da ekonomi dersleri veren Prof. Dr. Reşat Kasaba'nın "1900'lerin Gölgesinde 21. Yüzyıl" başlıklı sunumunu izledim.Türkiye ile ABD ilişkilerinde 2003 Irak işgali ile başlayan kırılma sürecini yorumlayan Kasaba, bugüne ilişkin özetle şu saptamayı yapıyor:"Orta Doğu ABD'nin merkezinden uzaklaştı. ABD nezdinde Türkiye'nin bölgesel aktör olarak önemi azaldı. Aksi halde Türkiye'ye dışişleri kariyeri olmayan Jeff Flake gibi bir eski senatör atanmazdı."Kasaba, küresel kapitalizmin geleceğini okumak açısından kıymetli bir değerlendirmede de bulunuyor:"Amerika 2008 ekonomik krizinden çıkamadı. Bankaları, büyük şirketleri destekledi, orta sınıf, dar gelirliler korunmadı. Çok kısıtlı bir kesim Amerika'da bugüne kadar görülmemiş servet edindi. Elon Musk'ın kişisel serveti GM'in varlıklarını geçti. Amerikan siyaseti kutuplaştı. Öyle ki Cumhuriyetçiler, Demokratların Amerikan ekonomisine Çin'den daha fazla zarar verdiklerini iddia ediyorlar. Amerikan yönetimi içeride ekonomik düzenlemelere ağırlık veriyor, dış politikada ise Asya ile ilgililer."Prof. Dr. Kasaba'nın kapitalizmin sorunlarına yaptığı vurgu; Ülke Politikaları Vakfı (ÜPV) tarafından düzenlenen "1923 Türkiye İktisat Kongresinin Yüzüncü Yılına Doğru Türkiye Ekonomisi" forumunun da ana konusuydu.Konuşmacılarından Boğaziçi Üniversitesi (BOU) Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman'ın aklımızda kalmasını istediği mesajı şu:"Büyümeyi kenara bırakmalıyız. Büyüme ekoloji ile uyum getirecek mi Teknolojiye gelirsek; kendisi de çevre sorunu yaratıyor. Aşırı derecede materyal kullanıyoruz. Daha yeşil mekanizmalara geçerek sistemdeki sorun çözülmez. Paradigmanın değişmesi gerekiyor."Prof. Dr. Fikret Adamanİnsanların doğal kaynakları çok fazla tüketmesinin yol açtığı "iklim krizine de" dikkat çeken Adaman, "Avrupa ortalamasını yakalayan küresel sistem için 4 dünyaya, an itibarıyla 1.6 dünyaya ihtiyaç var. Şu anda tren kaçtı gibi. Üç büyük krizi yaşıyoruz: Ekoloji (doğal hayat), yönetişim (devletkamu) ve dağılım (gelirin bölüşümü). Üçünün bir bütün olarak ele alındığı ekonomik modele ihtiyaç var" diye de ekliyor.Aynı forumun diğer konuşmacısı Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı; Prof. Dr. Evren Balta'ydı.İktisat doktorasını İngiltere'de Manchester Üniversitesi'nde yapan Adaman'ın tezlerini destekleyen Balta, "17. ve 18. yüzyılda köleliği savunanlar da refah öngörüyordu. Bugün kimse aklından geçiremez. Aynen bu katılıkta ve kararlılıkta düzenlemeler yapılmalı ve bunları değişen iktidarlar bozamamalı" diyor.Balta "eşitlikçi bir dünya" için iki kavramın altını çiziyor: Güven ve fırsat... Ekonomistler fahiş zamlar altında ezilen işçilerin, emekçilerin dalga dalga yayılan eylemlerinin sesini duyuyor.Türk siyasetine yeni dalga ne anlatıyor acabaEkonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD); yoksul ülkelere kaynak aktarmak üzere, 130 ülke ile uluslararası şirketlerden "Küresel Vergi" alınması konusunda anlaştı.İklim ve yoksulluk krizini yönetemeyen ülkeleri kalkındırmak için bu vergiler yeterli miYok canım...Güney Kampüs Marmara'ya mı sürülüyorSosyal medyadan canlı izlediğim konferansın konuşmacılarından Prof. Dr. Fikret Adaman'a Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) Başkanı Önder Şahin'den sürpriz bir soru geldi.Şahin, konferansı izleyenlere Adaman'ı tanıtan bir cümle ile söze girdi:"Boğaziçi Üniversitesi bir yıldır direniyor. Kendisi de cesaretle bu süreci yürütüyor."Peşinden de aynı gün Marmara Üniversitesi Anadoluhisarı Kampüsü'nün BOU'ya devriyle ilgili kaygıları paylaştı:Şahin mealen şöyle bir soru yöneltti:"BOU Güney Kampüs'ü taşıyacakları söyleniyor, izleniminiz nedir" Adaman, "Öğrencimiz, hocamız çok dayak yiyoruz. Umarım aydınlık