Sevgili Hürriyet okurları... 'SERKAN KIZILBAYIR İLE YAN KOLTUK' sohbetlerimizde bu haftaki konuğum, Acıbadem Ankara Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Uğur Öner oldu. Son dönemde yoğun ilgi gören burun estetiği ile ilgili merak edilenleri ben sordum kendisi yanıtladı.
1-Burun estetiği dediğimizde aslında neyi kastediyoruz
"Rinoplasti", halk arasında bilinen adıyla burun estetiği, burnun hem şekil hem de fonksiyonel olarak düzeltilmesini kapsıyor. Yani sadece "güzel bir burun" değil, aynı zamanda "doğru nefes alan bir burun." Birçok kişi estetik kısmına odaklanıyor ama bizim için asıl hedef, burnun yüzle uyumlu olması ve kişinin rahat nefes alabilmesi. Bazen hasta sadece görüntüden şikâyetle gelir ama detaylı muayenede ciddi bir eğrilik, deviasyon ya da iç valf daralması tespit ederiz. Dolayısıyla biz bu ameliyatlarda hem formu hem fonksiyonu birlikte ele alıyoruz. Burun, yüzdeki dengeyi belirleyen en önemli organlardan biridir. Burnun şekli, ifadenin karakterini doğrudan etkiliyor. Amaç, yüzle uyumlu, doğal bir görünüm elde etmek. Estetik fark ediliyorsa, o artık doğallıktan uzaklaşmıştır.
Haberin DevamıDr. Uğur Öner-Serkan Kızılbayır
2-İnsanlar en çok hangi sebeplerle burun estetiği yaptırmak istiyor
En sık neden estetik görünüm. Burun yüzde çok merkezde olduğu için, en küçük şekil bozukluğu bile dikkat çeker. Kemerli burun, burun ucu düşüklüğü, geniş burun delikleri veya asimetriler en çok gördüğümüz durumlar. Ama bunun yanında travma sonrası bozulmalar, doğuştan gelen eğrilikler veya nefes problemleri de çok önemli sebepler. Bir de günümüzde artık sadece "güzel" değil "doğal ve yüzle uyumlu" burunlar talep ediliyor. Özellikle son birkaç yılda bu konuda ciddi bir farkındalık oluştu. Bir dönem minik, kalkık, birbirine çok benzeyen burunlar popülerdi. Artık hastalar o tarz sonuçlar istemiyor. Günümüzde herkes kendi yüzüne, ifadesine, kemik yapısına uygun bir burun arayışında.
3-Bu ameliyatı olmak için ideal yaş aralığı nedir
Burun estetiğinde yaşın belirlenmesindeki temel kriter, kemik ve kıkırdak gelişiminin tamamlanmış olmasıdır. Yani sadece kronolojik yaş değil, bireyin fiziksel gelişimi de önemlidir. Kadınlarda genellikle 17–18 yaş itibarıyla kemik gelişimi tamamlanır. Erkeklerde gelişim biraz daha geç bittiği için 18–19 yaş sonrası uygundur. Bu yaşlardan önce yapılan estetik ameliyatlar, ilerleyen dönemde kemik yapısının değişmeye devam etmesi nedeniyle şekil bozukluğu veya yeniden deformasyon riskini taşır. İstisnalar var mı Evet, eğer kişinin ciddi bir nefes alma sorunu varsa, yani deviasyon veya travma sonrası ciddi tıkanıklık gibi bir durum söz konusuysa, estetikten ziyade fonksiyonel amaçla daha erken yaşta da müdahale yapılabilir. Ancak bu durumda sadece nefes yolunu açacak kadar, gelişimi bozmayacak sınırlı düzeltmeler tercih edilir.
Haberin Devamı4-Üst yaş sınırı var mı
Rinoplasti için belirli bir üst yaş sınırı yoktur, ancak bazı koşullara dikkat edilir. Genel sağlık durumu ameliyata uygun olmalı, cilt elastikiyeti yeterli olmalı, beklentiler gerçekçi olmalıdır. 60 yaşındaki bir hastaya da burun estetiği yapılabilir, ama burada amaç 20 yaşındaki gibi burun küçültmek değil, yüzle dengeli, doğal bir görünüm sağlamak olur. Genellikle yaşla birlikte burun ucu düşer, bu da yüze yorgun bir ifade verir. Bu tür durumlarda hafif kaldırma, dengeleme ve nefes açıcı küçük dokunuşlar çok etkili sonuçlar verir. Benim için yaş kadar önemli olan bir diğer konu; kişinin psikolojik olarak hazır olması. Çünkü burun estetiği dış görünüşü etkilediği için kişinin kendi kararını vermesi çok önemli.
Haberin Devamı5-Ameliyat süreci nasıl ilerliyor Korkulacak bir şey var mı
Hayır, artık korkulacak bir şey değil. Eskiden burun ameliyatı deyince hastaların aklına ağrı, morluk, günlerce tamponla dolaşmak gelirdi. Artık o dönemler geride kaldı. Burun estetiği genel anesteziyle yapılıyor, ortalama 2–3 saat sürüyor. Eskiden açık ve kapalı teknik çok tartışılırdı ama artık bu durumda çok tartışılmıyor. Biz hastanın ihtiyacına göre karar veriyoruz. Yani "herkese tek bir yöntem" yok. Ameliyat sonrası genelde aynı gün veya ertesi gün hastayı taburcu ediyoruz. İlk birkaç gün hafif morluk, ödem olabilir ama artık bunlar da geçmişe göre çok daha az. Hastalar genellikle 1 hafta sonra atelini çıkarıyor, 10 gün civarında sosyal hayata dönüyor. Burun şeklinin tam oturmasının ise 6 ay ila 1 yıl arasında değişiyor. Aslında süreç eskisi kadar zorlayıcı değil. En büyük rahatlama da şu; artık burun tamponları korkulu rüya olmaktan çıktı.

13