Toprağa, geleneğe, aileye dönüş

Alarm...

Türkiye'nin doğurganlık hızı tarihinde ilk kez "1.48 seviyesine" düştü.

Bin tane meselemiz varsa en önemlisi bu...

Neden

-Çünkü böyle giderse 20 yıl sonra o büyük meselelerimizi "mesele" edebilecek insan kaynakları sermayemiz dibe vurmuş olacak. Bu alanda "kritik eşik 2.1" olarak görülür.

Tehlike büyük.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllardır değil, on yıllardır bu hakikate dikkat çekiyor.

Her seferinde hep aynı eleştirilerle karşılaşıyor.

Neymiş

-Ailelerin kaç çocuk sayısını düşünmek devletin işi miymiş!

-Özel hayata müdahaleymiş.

-Şuymuş, buymuş...

Sonuç

-Erdoğan yine haklı çıktı.

Batı'daki "yaşlı nüfus krizi" Türkiye'nin de kapısına geldi dayandı.

Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilan ettiği "Aile 10 yılı" süreci var.

Aileler "ekonomik sebepler yüzünden çocuk sahibi olmak istemiyorlar" iddiası boş.

Niye

-Kişi başına milli gelirin 5 kat daha aşağıda olduğu dönemlerde Türkiye'nin doğurganlık hızı bugünün iki katından daha fazlaydı.

Mesele şehirleşme, bireyselleşme, aileden, gelenekten ve topraktan kopuş...

Mesele küresel çaptaki saldırılarla milli ve manevi değerlerin aşındırılması...

Mesele küçücük çocukların bile elinden düşmeyen cep telefonlarının insan fıtratına ters ne varsa hepsini her ortama birer "