Seçime kaldı bir gün.
Kafalar belki karışık, belki de net.
Sandıkta görürüz.
Siyasete meraklı olanlar tarafından önemsenen ama millet çoğunluğu nezdinde pek bir anlam ifade etmeyen ayrıntılar gündemi yordu.
Sakin kafayla düşünmeye, fayda ve zarar hesabı yapmaya ihtiyacımız var.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım, her türlü "yönlendirme çabası" ürünü söylemi unutalım ve "sade vatandaş" kimliğimizle önümüzdeki seçimin ne anlama geleceğini görelim.
İstanbul örneğinden gidersek...
Ne seçeceğiz
-Belediye Başkanı...
Ne iş yapacak
-Ulaşım krizini çözecek.
Depreme karşı şehri dirençli hale getirecek.
Gerisi
Hikaye...
Neye bakacağız
Aklımızı, zihnimizi, gönlümüzü seçim sürecinde işgal eden tüm boş, beleş tartışmalardan arındırıp tek bir soru soracağız
Kim yapabilir
Bu kadar.
Önümüzdeki 5 yıl süreyle yine, yeniden, bahane ve mazeret dinlemek mi
Neyi, nasıl yapabileceğini bilene yetkiyi vermek mi
İşin aslı budur.
Seçim kazanmak, kaybetmek diye bir şey yok.
Yetki sahibi millet...
Seçmen sadece 5 yıllığına geçici olarak belediyeleri yönetme yetkisi verecek.
Seçimden sonra ne olacak
Normal şartlar altında Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 yıl daha görevinin başında.