Sosyalistler Türkiye'de iki şeyi hiç sevmez.
Neler
Sosyal politika...
Bir de...
Arabesk...
Onlara göre sosyal politika sıkıntıları azaltır.
Böylece kitlelerin öfkesi isyana dönüşmez.
Ve...
Bekledikleri devrim gerçekleşmez.
Hani...
Hep sorarlar ya, bu solcular neden hiç hizmet yapmaz, ortaya bir eser koymaz diye...
İşin temelinde bu var.
Kimse hiçbir iş yapmasın, tek bir sorun çözülmesin, sorunlar artsın da artsın, umutsuzluk yaygınlaşsın, çaresizlik duygusu insanları isyana, çatışmaya yöneltsin.
Sonra
Ver elini devrim!
Çöküntü alanlarında ne zaman kentsel dönüşüm gündeme gelse hep şahit oluruz.
Örgütler sahneye çıkar...
Engelleme çabaları, sabotajlar hatta saldırılar...
Motivasyonları net: Aman kötü iyiye dönmesin!
Arabesk neydi
Feryat...
Büyükşehre göç başlayınca...
Anadolu insanı beraberinde değerlerini de getirdi ama bunları koyacak yer bulamadı.
Zor şartlarda çalışmak, tutunmak, gelecek umudunu canlı tutmak zorundaydı.
Çeperlerdeki gecekondularda barındı, merkeze minibüslerle ulaştı.
Arabesk bu yüzden "gecekondu" ve "minibüs" müziği diye tanımlandı, daha doğru tabiriyle aşağılandı, yok sayıldı, bitirilmek istendi.
Sol cenah, sosyal politikaya yönelik tepkisini arabesk müziğe karşı da ortaya koydu.