Çare Ramazan-ı Şerif...

Pandemi, küresel ekonomik buhran, gıda krizi ve savaş... Gücümüzü aşan ne çok şey yaşadık değil mi kısacık bir zaman aralığında... Dünyadan ayrı müstakil bir gezegen olmadığımız için herkesi vuran felaketler bizi de yok saymadı. Ne kadar ülke varsa hepsi aynı dertlerle kavruluyor. Kimi daha az kimi daha fazla... Ama istisnasız tamamı sıkıntıda. Yarının ne getireceğini kestirebilmek her an biraz daha zorlaşıyor. Dün bildiklerimiz bugüne yetmiyor. Canımız burnumuzda. Görüşümüz ne kadar keskin olsa da seyrimizi daraltıyor yaşananlar. Neyi ne kadar duyabiliyoruz ki anlayabilelim olan biteni. İrademiz yeter mi bunca olumsuzluğu göğüslemeye. Sözümüz kime ne çare! Yapabilme imkan ve kabiliyetlerimizin sınırlarını bin fersah aşmış dert dalgalarında savrulmaktan nasıl korunacağız Tek başımıza... Kendimize bile yetmeyen aklımızla... Tüm yollar kapanıyor gibi görünüyorsa... Orada, bizleri dosdoğru ana caddeye, sırat-ı müstakim'e kavuşturacak bir çağrı gizlidir. Kudreti en zayıfından gösterebilir gerçek sahibi unutulmasın diye... Şifayı en hastasından verebilir. Çareyi