Büyük mesele: Suriye

Dış politikada fırsat zamanları vardır.

Gelir, değerlendirebilirsen kazanırsın.

Yoksa...

Geçer, gider.

Ellerin bomboş havaya bakarsın.

Mesela

-ABD'deki başkanlık seçimleri...

Dünya'nın nispeten "rahat nefes alabildiği" zaman dilimlerinden biridir.

Gerçi, müesses nizam "tanımlanmış politikaları" uygulamaya devam eder.

Ama seçime yaklaştıkça ABD dışından ziyade "içiyle" meşgul olur.

Hatta bu süreçlerde başkan için "topal ördek" tabiri kullanılır.

Önemli kararlar ertelenir.

Peki, bundan bize ne

Türkiye ile Suriye arasında üst düzey diyalog kapısı aralandı.

İşaretlerini en güçlü şekilde görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu.

"Neden olmasın" dedi.

Eğer Suriye'den gelen "olumlu sinyaller" devam ederse...

Yepyeni bir dönem başlayabilir.

Öznesi Suriye olan bir cümle kuruyorsak karşımıza iki büyük mesele çıkar.

PKK terörü ve sığınmacılar sorunu...

Ve yine eğer Suriye'den söz ediyorsak Rusya'yı anmadan geçemeyiz.

Esed, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajına "Suriye tüm toprakları üzerindeki egemenliğine dayanan Suriye-Türkiye ilişkisine ilişkin her türlü adıma açıktır" yanıtını verdi.

Ve bu açıklamayı da Putin'in Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev'in yanında yaptı.

Lavrentiev ise "Rusya'nın hedefinin Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkileri yeniden onarmak olduğunu"