Bir şey her şey olduğunda...

İktidarıyla, muhalefetiyle siyaset şu zamanda gerilimi daha da artıracak tavırları bir yana bırakıp sakinleşme yönünde adımlar atmalı. Herkes yeterince gergin zaten. Pandeminin etkisi, küresel iktisadi buhran, savaş durumları, iç ve dış şartlar sebebiyle dünyadaki tüm ülkeler gibi Türkiye'de de her gün biraz daha kötüleşen ekonomiye ilişkin vatandaş çarelerin konuşulmasını istiyor. Asıl sebep şudur, budur. Artık her neyse... Ama karşılıklı suçlamalarla çarşıya, pazara nefes aldırmak mümkün değil. Siyaseti belirleyen milyonlarca unsur vardır. Ama bazen tek bir şey her şey haline gelir. O tek şey dışındaki faaliyetler, söylemler, hamleler sahibini esas meseleden, işin merkezinden uzaklaştırır. Siyaset çare olma vasfını kaybetmeye yüz tuttuğunda ise şaşırtıcı ölçekte kırılmalar, sıra dışı yön arayışları hatta savrulmalar gündeme oturabilir. En büyük risk, tehdidin farkında olmamaktır. Fırsatları yönetemezseniz riskler önü alınamaz krizlere dönüşür ve maliyet altından kalkılamayacak ölçekte yükselebilir. Fatura iktidarıyla, muhalefetiyle bir bütün olarak siyasete kesildiğinde en büyük zararı nice bedeller ödenerek kazanılan demokratik zemin ile o zemin üzerine kurulan gelecek hedefleri görür. -Daha açık yaz arkadaş! İsimler, olaylar mesele değil. Derdimiz, davamız belli. Muhatap millet çoğunluğu ile iktidar, muhalefet ayrımı olmaksızın onu temsil etme iddiasında olan herkes... -Çare nedir Asıl meseleye konsantre olmaktır. Her gün ortaya çıkan yeni sorunlara her gün yeni çareler sunmaktır. Ezberlerimizin fevkindeki olağanüstü ya da olağandışı duruma ezberlerimizin içinde kalarak çözüm bulamayacağımızı bilmektir. Gerekiyorsa tüm ezberlerimizi yeniden, yeniden bozabilme cesaretini kuşanmaktır. "Acaba, belki,