Benim Yüzyılım

Böyle diyorlardı. Kimler -Başkan Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılı" konuşmasını yaptığı sırada salonda bulunanların yüzleri. O yüzlerde başka ne vardı -Son günlerdeki "rüzgar Erdoğan'ın lehine esmeye başladı" tespitiyle birlikte okuduğumuzda Cumhur İttifakı'nın kasırga gibi edebileceğinin işaretleri... Muhalefetin "acaba nasıl dağılsak" idmanlarıyla vakit tükettiği günlerde Erdoğan siyasete ağırlığını koymaya başladı. Büyük tecrübe. Zamanlama ustası. Millet hissiyatını doğrudan görebilen ve millet ile aracısız iletişim kurabilen devlet adamı. Türk siyasetindeki tek organik lider. Diğerleri rüzgarı hissedebiliyor, tanımlayabiliyor ama Erdoğan siyasette "rüzgarın yönünü değiştirebilme gücünü" tekelinde tutuyor. Erdoğan'ın en büyük eseri nedir -Saymakla bitmez. Ama en önemlisi -Millete yüklediği özgüven... Ankara Arena'daki "Türkiye Yüzyılı" buluşmasında bu özgüvenin salona da yüreklere de sığmadığına şahit olduk. Türkiye Yüzyılı ama nasıl Kodları belli. -Barışın, başarının, gücün, değerlerin, haklının, bilimin, dijitalin, verimliliğin, şefkatin, iletişimin, istikrarın, üretimin, kalkınmanın ve huzurun yüzyılı... Erdoğan'ın konuşması bir öncü işaret anlamı taşıyordu. Her yeni gün millete dokunacak hizmet, eser ve uygulamaların müjdeleri gelecek. Elbette bu toplantı AK Parti'nin seçim startı değildi. Ama seçime giderken AK Parti'nin nasıl bir yol haritası izleyeceğinin işaretlerini almış olduk. Bundan yaklaşık 2 ay önce 20 Ağustos'ta gazetemiz AKŞAM'daki köşemde "İkinci Yüzyıl" başlıklı yazımı hatırlattı bir okuyucum. Dönüp baktım. Gündelik siyasi polemiklerle vakit geçiriyoruz... Oysa esaslı bir "Yüzyıl Muhasebesi"ne ihtiyacımız yok