Ayrı ayrı mı bakalım

Bütünü mü görelim

Ayrı bakarsak şaşırdığımızla kalırız.

"Olacak iş mi bu" deriz.

Ama...

Bütünü görmeye çalışırsak...

Birbirleriyle "ilgisiz zannedilen önemli hadiseler arasındaki bağları" fark edebilirsek...

"Zamanlama" meselesini ıskalamazsak...

Yeni şartlarla birlikte yeni tavır ve yaklaşımların kaçınılmazlığını kabul edersek...

Yani...

Şarkı değiştiğinde dansın da değişeceği gerçeğine sırtımızı dönmezsek...

İşte o zaman boş gözlerle havaya bakmakla kalmayız.

Neyin, ne olduğunu anlamaya başlarız.

ABD'de yönetim değişiyor.

Trump, 20 Ocak'ta yetkilerini kullanmaya başlayacak.

ABD'deki iç kavga dışarıya yansıyandan büyük.

Dünyanın bir numaralı süper gücündeki iç hesaplaşma elbette dışarıya yansıyacak.

Bugüne kadar Biden ve saz heyetinin uyguladığı politikalarla dünya arapsaçına döndü.

Savaş, yokluk, yıkım getiren hatalar Trump'ın seçilmesi ile birlikte bir süreliğine askıya alındı.

Ortaya çıkan boşluk doğruların ortaya konabilmesi adına fiilen fırsata dönüştü.

Suriye'de "olmaz" denilen devrim sonunda gerçekleşti.

Hemen öncesinde Bahçeli'nin "terörsüz Türkiye için Öcalan devreye girsin" önerisiyle herkesi şaşırtan yeni bir süreç başladı.

Türkiye, Suriye, İran ve Irak başta olmak üzere bölgenin tamamını etkileyebilecek nitelikteki bu süreç yeni denklemlerin kurulabileceğine dair güçlü işaretler vermeye devam ediyor.

Ne oluyor

BİR: Büyük bir değişim dalgası yaklaşıyor.

İKİ: Dünyadaki yeni denklem Türkiye'yi de etkileyecek.