Bir maç iki oyun

İlk yarı tempolu ve güzel bir futbol maçı izledik. Oyunun az durakladığı, iyi niyetli mücadelenin olduğu, topun hep canlı kaldığı pozisyonlu bir maç izlemeyi özlemişiz doğrusu. Fenerbahçe'de Djiku'nun dönüşü oyun konforunu yükselten detayların başında geliyordu. Ankaragücü, savunma arkasına indirilen topları Ali Sowe ile buluşturmayı planladı. Nitekim Livakovic'in acemice yaptırdığı penaltı da bu planın ürünüydü. Cengiz Ünder ritmini bulduğunda olmaz denen golleri olduruyor. Marsilya'daki ritminin bir benzerini yakaladı. Jorge Sampaoli'yle yakaladığı ritmin bir benzerini İsmail Kartal ile yakalamış görünüyor.

Haberin Devamı

Dzeko'nun farkı nedir
Batshuayi-Dzeko değişikliği yapıldıktan sonra Fenerbahçe santrforda tazelenmiş olmuyor. İnsanların yanılgısı da burada başlıyor. Belki ilginç gelecek ama bir santrfor hiç gol atmadığı bir yarının, nasıl yıldızı olur diye. Dzeko'yu farklı kılan da bu yönü zaten. Fred'in yokluğunda oyunun tam merkezine pergel gibi kurulan Boşnak yıldız, Fenerbahçe'nin neredeyse tüm ataklarının yönünü belirleyen oyun yapıcı göreviyle ilk 45 dakikada fark yarattı. Fakat sorun ikinci yarılarda başlıyor. İlk yarı Fred'in işini de gören Dzeko'nun temposu düştüğünde merkeze kadar inemiyor, indiğinde dönemiyor. Onu taze tutmak için Fred'e hep ihtiyaç oluyor. Cengiz, İrfan Can, Tadiç ya da Szymanski bitirdiği zaman sorun yaşanmıyor ama herkes Dzeko'ya bakınca, ortaya düşük tempolu ikinci yarılar çıkabiliyor.