KEDİSİ, köpeği olanlar onlar için "Evladım", "Çocuğum" ifadelerini gerçekten hissederek kullanırlar. Ben de evini kediyle paylaşan bir insan olarak "Canım kızım" diyorum mesela.

Fakat bu sözler hep lafta kalıyor. Kediniz/köpeğiniz ve sizin aranızdaki ilişki, başka kişiler tarafından kabul edilmiyor. Bu doğrultuda kritik bir karar geldi. New York'a uzanalım, hikâyeyi anlatayım.

NY Post'un haberine göre olay 2023'e uzanıyor.

Mill Basin'de sahibinin annesiyle yürüyüşteyken bir arabanın çarpması sonucunda Duke adlı dachshund cinsi köpek, kahredici şekilde yaşamını yitiriyor.

İş mahkemeye taşınıyor. Trevor DeBlase ve annesi Nan'ın davası, hayvanların haksız ölüm ve manevi tazminat davalarındaki yasal statüsüne karşı açılmıştı. Bu davaya kadar evcil hayvanlar kişisel mal olarak görülüp, tazminatı da 'ederi' üzerinden hesaplanıyordu. Yani safkan bir köpeğin fiyatıyla sınırlıydı.

BİRİNCİ DERECE AİLE ÜYESİ

Mahkemede yargıç Aaron Maslow beklenen kararı verdi ve "Bu mahkeme, sevilen bir evcil hayvanın neden 'birinci derece aile üyesi' olarak kabul edilemeyeceğini anlayamamaktadır" dedi.

Bu emsal kararla, yakın bir akrabanın yaralanmasına ya da ölümüne tanıklık eden kişilere tanınan tazminat hakkı, köpekleri Duke'un ölümü sonrası söz konusu aileye de tanındı. Olay anında fiziksel olarak Duke'a bağlı olan Nan, artık daha kapsamlı tazminat talebinde bulunabilecekmiş. Oğul Trevor ise derin bir şekilde etkilenmiş olsa da olay yerinde bulunmadığından maddi kayıplar için tazminat talep edebilecek.

Evcil hayvanlara biraz daha yaklaştığımız bu karar, daha önceki çabalarımızı sürdürür nitelik taşıyor. İnsanlar mirasını evcil hayvanlarına bırakıyor, boşanmalarda onlar üzerinden velayet davası görülüyor, çoğu havayolu ve otel artık kedi/köpeklerimizi değerli misafir olarak görüyor.

Mahkeme kararının tek bir şerhi var: Bu karar sadece köpeğin tasmayla gezdirildiği durumlarda yaşanacak kazalarda verilebilir diyorlar.

Günün sonunda ulaşılan nokta sevindirici. Böyle böyle her canlının yaşam hakkına saygı duymayı öğreneceğiz.

İÇ ISITAN BİR HİKÂYE

20 Haziran 2016'da İskoç koşucu Dion Leonard, zorlu bir yarış olan Gobi Maratonu'na katılmak üzere Moğolistan'ın Karakurum bölgesine gitmişti. 7 gün süren 250 kilometrelik yarışın yarısından itibaren yanında bir sokak köpeğini gördü. Köpek koşu sırasında ona katıldı ve bitime kadar geceleri uyuduğu çadırı dahil olmak üzere yarışın tamamında onun yanında koştu.

Zorlu arazi ve su geçişleri de dahil olmak üzere zorluklarla birlikte karşılaştıkça ikilinin bağı daha da derinleşmiş. Bu tesadüf yarışla sınırlı kalmamış tabii. Gobi adını verdikleri köpek, Dion'un hayatının vazgeçilmezi olurken daha sonra Dion, Finding Gobi adında bir kitap yazarak bu birlikteliği kayda aldı. Geçen ay da Gobi 11'inci yaşını kutlamış. İkilinin de yolculuğu 9'uncu senesinde. Şimdi Kaliforniya'da beraber yaşıyorlar.

SICAKLARDAN NASIL KORUNMALI

ISI kubbesinin altında yaşamın ne kadar zor olduğunu bir haftadır görüyoruz. Biz bir şekilde kendimizi kurtarıyoruz ama sokak hayvanları başta olmak üzere evcil hayvanlarımızın durumu o kadar kolay değil. Öncelikle sokaklarda gölgelik yerlere bir kap su koymayı ihmal etmeyin diyerek derlediğim uzman tavsiyelerini paylaşayım.

Evcil hayvanlarınızı mümkün mertebe evde tutmanız gerekiyor. Ortam sıcaklığının 27 dereceyi geçmemesine özen göstermelisiniz. Klimanız yoksa, bir vantilatörün yanına yerleştirebilirsiniz (Zaten o serin yeri bulacaktır).