BİTKİ bazlı beslenmeyi merkezine alan VegOut dergisinde ilginç bir yazı çıktı karşıma.
Özetleyerek ana hatlarıyla dikkatinize sunayım. Ülkemizde de benzerlikler var bence.
Bazı insanların kedileri sevmemesini inceleyen Maya Flores, "Kedilerden hoşlanmadığınızı herkesin bilmesini istemenin ardındaki psikoloji" diyerek bu kişilerin tipolojisini çıkarmış. 10 maddede de özetlemiş. Ana hatlarını yorumsuz aktarayım, kediler özelinde nefretini her fırsatta dile getiren insanlarda benzer niteliklere rastlıyor musunuz, siz de bir bakın.
- Sevgiyi kendi programlarına göre almak isterler, yani o istediğinde evcil hayvan sevgi göstermeli, o istemediğinde asla ona yanaşmamalı.
- Seçilen olmaya katlanamazlar. Kedilerin, bir karakteri olması ve canı ne isterse onu yapıyor olması onların keyfini kaçırır.
- Yaptıklarının sürekli takdir edilmesini beklerler. Bir kediye mama verdiklerinde, kedilerin de onlara buna karşılık sevgi gösterisinde bulunmasını isterler.
Haberin Devamı- Bağımsızlık, onlar için kabalıkla eşdeğerdir. Kedinin karakterine bağlı olarak çoğu zaman laf dinlememesi onları bozar.
- Tüm ilişkilerde, hiyerarşinin net çizgilerle belirlenmesini isterler. Bilirsiniz ki bu durum da kedilere uymaz.
- Durduk yere gördükleri sevgiden hazzetmezler. Kedilerin başına buyruk halleri, canları istediğinde size ilgi göstermeyi de beraberinde getirir. Kedi sevmeyen kişiler için bu da baş edilebilir bir durum değil.
- Doğal davranışları yanlış yorumlarlar ve reddedildiklerini düşünürler. Odada hep oturduğu yerde duran bir kedi, bu kişiler tarafından "Bu kedi benden hoşlanmıyor, benden kaçıyor" şeklinde yorumlanır.
- Hayvanların, hep bize minnettar olmasını beklerler.
- Kedilerin tahmin edilemezliği onları korkutur. Bir kedinin bir insana ilgi göstermesi, o insanın kediye yönelik davranışlarından bağımsızdır. İşte bu nedenle çoğu zaman, kediler, kedilerden hoşlanmayan kişilerin dibinde biterler. Kedi severler bu durumu eğlenceli bulur, sevmeyenler hiç hoşlanmaz.
Sözün özü, bu yazıya göre "Ben kedileri sevmem" diyen insanlar, genel olarak karşılarındaki canlının bir karakteri olmasından, o canlının 'kendi' olmasından rahatsız oluyorlar.
Haberin DevamıBuna da pek bir lafım yok. Yeter ki kedilerin de kendileri gibi yaşam hakkı olduğunu kabul etsinler.
AMSTERDAM'DAKEDİ SEFERBERLİĞİ
YAŞAM hakkına duyulan saygının nefis bir örneğini Amsterdam'da göreceğiz. Hollanda'nın başkentinin kanalları, UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak kedilerle de barışık bir hale getiriliyor.