Trafikte ailenizle, çocuklarınızla birliktesiniz…
Bir sebepten size gıcık olan serserinin biri önünüzü kesiyor ve elinde bir kesici, delici, öldürücü cisimle aracınıza doğru koşuyor, camınızı kırmaya başlıyor…
Bu durumda ne yaparsınız
Ya o serseri önünüzü keser kesmez, sizde korunma amaçlı "malzemenizi" alacak ve dışarı çıkıp kavgaya girişeceksiniz ya da arabada öylece bekleyeceksiniz.
Aracınız kameralıysa olan biteni de kayıt altına alacaksınız.
*
O anda insan ne yapar bilinmez, korunma amaçlı malzemeyle saldırgana vurduğunuzda sonrası ne olur
Beklediğinizde sizin ve ailenizin başına ne gelir
Hele hele saldıranlar birden fazlaysa, iki ayaklı itler geliyorsa üzerinize
*
Sosyal medyada memleketin dört bir yanından böyle görüntüler yayımlanıyor.
Durumun vehametini ortaya koymak için ben de yer veriyorum bazılarına…
Kimi vakalar için yetkililer bize mesaj atıp, "Bu olayın gereği yapıldı, şahıslar yakalandı!" diyorlar.
Biz de "Yakalanmışlar ama bu serserileri yıldıracak kadar etkili kanunlarımız var mı" diye soruyoruz.
İktidarın yeni kanun teklifinde, saldırı amaçlı o araçtan inen, yol kapayan sürücüye verilecek cezalar biraz ağırlaştırılıyor…
180 bin lira idari para cezası, belgesinin 60 gün süreyle geri alınması, aracın 60 gün süreyle trafikten men edilmesi…
Bu cezalar gözleri dönmüş korkak serserileri yıldırabilecek mi
Dahası, cezaları daha da arttırdık diyelim…
Meseleyi çözecek mi
Şiddet niçin bu kadar yaygınlaşıyor
İnsanlarımız, nasıl oluyor da bu kadar gözleri dönmüş hale geliyor
Öfke kontrolü niçin sağlanamıyor
Nelerin hınçlarını alıyorlar trafikte ya da sokakta gıcık kaptıkları kişilerden
Bir anlık öfkenin nelere mâl olabileceğini hesap edemiyorlar mı
Şiddet eğiliminin bu kadar tırmanmasının sebepleri nelerdir
Esas mesele buralarda…
Bazı yazılarımızda ifade ettiğimiz gibi, boşanmaların ve boşanma davalarının yıldan yıla, büyük bir hızla artmasıyla şiddetin artmasının yakın alâkası var.
Aile içi huzursuzluklar, çocukları ilerideki hayatlarında, hatta çocukluklarında "suça meyilli" insanlar haline getiriyor.
Bu konudaki bütün araştırmalardan çıkan sonuç bu.
Çocukların ve özellikle de gençlerin yarınlara dair umutları hayli kırılmış durumda.
Konuştuğum gençlerin çoğu lise, üniversite bitirmenin neye yarayacağını bilemediklerini söylüyor.
Bunlar sadece gençlerde değil, büyüklerinde de strese yol açan durumlar.
Bir yandan evdeki geçimsizlikler, bu geçimsizlikleri tetikleyen, tırmandıran olumsuzluklar…
Yarın endişesi, çarkı çevirebilme telâşı, israf ve diğer kötü alışkanlıklar…
Devam mecburiyetinin 12 yıl olduğu okullarda yaşananlar; arkadaşların gittikçe daha fazla şiddete yönelmesi…
Bazı televizyonların şiddeti, israfı, her türlü haramı teşvik eden programları, filmleri….
Sosyal medya etkisi…
Politika dünyasının vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin yarınlara dair ümit vermemesi…

12