Vatandaşın siyaset kurumuna, partilere, politikacılara güveni zaten azdı, şimdi neredeyse hiç kalmadı.
Başka kurumlar da aldı bu durumdan nasiplerini, vatandaş yapayalnız hissediyor kendisini…
Mesela…
Üzerine titrememiz gereken "Yargımız" öylesine yıpratıldı ki…
Yargı kurumuna öyle saldırılar oldu ki…
Ve azınlıkta kalan bazı yargı mensupları da yargı kurumunu o kadar kötü temsil etti ki…
Azınlıktaki kötü örnekler, sosyal medyada öylesine acımasızca genele teşmil edildi ki…
Birçok yargı mensubunun da şikâyetçi oldukları üzere, yargı kurumu da maalesef iyice yıprandı, yıpratıldı.
Taraflar yargının kararını beklemiyor, istedikleri sonucun çıkması için ellerinden ne geliyorsa yapıyor.
Sosyal medya baskı unsuru olarak kullanılıyor…
Yok şu tutuklansın, yok şu serbest bırakılsın.
Bir kampanya başlatılıyor ki…
Sonuçta yargı hangi konuda hangi kararı verirse versin yıpratılmış oluyor…
Hâkimler, savcılar alenen tehdit edilebiliyor; öyle bir dönemdeyiz.
Bazı avukatlar, olmadık işlerin failleri olarak öne çıkıyor ve bu durum da yargı dünyasının çok önemli bir kolu olan avukatlık mesleğini yıpratıyor.
Bu durumdan da birçok avukat şikayet ediyor.
Emniyet üzerinde de bir dolu tartışmalar oluyor…
Birçok polis memuru, sosyal medya kampanyalarıyla mağduriyetlerini dile getirmeye çalışıyor…
Bizim de zaman zaman dile getirdiğimiz sıkıntıları var polis memurlarının…
Ve bu sıkıntıların giderilmesi yönünde maalesef dikkat çekici adımlar atılmıyor.
Bu konular sosyal medyada tartışıldıkça da polisimiz hep şikâyet eder duruma düşmüş oluyor.
Öte yandan, bazı üst düzey emniyet mensupları hakkındaki soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar gündemde, özellikle de sosyal medya gündeminde geniş yer tutuyor.
Dahası, sokaklarda şiddete uğrayan, hırpalanan polis memurları görüntüleri geliyor gündeme…
Polisin kendisine yönelik saldırılar karşısında silah kullanması halinde büsbütün sıkıntıya girdiği söyleniyor…
Polisin yakaladığı saldırgan, ertesi gün adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığında, sosyal medya kampanyaları yürütülüyor…
Sosyal medyanın kirli ortamında polis de, savcı da yıpratılıyor.
Cezaların arttırılması, polisin, savcının işi değil; Meclis'in işi ama bu ortamda kime dert anlatacaksın
Meclis derseniz…
Vekil sayısı altı yüze çıktı ama sokaktaki vatandaş "Bu kadar vekile ne gerek var, 300 çok bile. Bizdeki vekillerin çoğu lider vekili zaten!" diyor…
Siyaset kurumu ve vekiller…
*
Ve bürokrasi…