CHP'yi bırak, Kıbrıs'a bak!
CHP'de olan bitenleri hiç de ciddiye almıyorum.
Televizyonlarda sorulduğunda mecburen bir şeyler söylüyorum.
İşte, Cumartesi günü Ülke TV'de dile getirdiğimiz gibi dünkü duruşmadan "erteleme" çıktı.
Yani
Epeyce zaman CHP'nin berbat iç çekişmeleri kalacak gündemde.
Benim üzerinde ağırlıklı olarak durduğum meseleler malûm; eğitim, kültür, aile
Ve Kıbrıs meselesi!
Bugünkü yazım da, "Yavru Vatan"ın ve dolayısıyla Anavatan'ın karşı karşıya bulunduğu büyük tehlikeler hakkında.
Biz burnumuzun dibindeki, en yakın kıyımıza neredeyse birkaç kulaç mesafedeki Kıbrıs'ta olan bitenlerle yeterince ilgilenmiyorsak ve bu ilgisizliğimizin başımıza neler getirebileceğini göremiyorsak
Eyvahlar olsun!
Yıllardır, "Kıbrıs'ta Siyonist Yerleşim!" diye bangır bangır bağrıyoruz ama konuyla ilgilenen yazar-çizerlerimizin sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor.
Hadi, bizim görmediklerimiz de vardır belki; ayak parmaklarını da ekleyelim buna.
Gerisi hiç!
Bizim medyanın "filan" olan biteni görmemesi, gerçekleri değiştirmiyor tabii
Üzerimize üzerimize geliyor tehdit.
Uzun yıllar önce ziyaret ettiğimiz KKTC'nın Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, "Kıbrıs'ta Siyonistler çatır çatır toprak satın alıyor. Yabancılara gayrimenkul edinme imkânı var malûm. Buna engel olunmuyor, olunamıyor. Bari, bizimkiler Rodos'tan filan arazi alacaklarına, gelsinler buraya yatırım yapsınlar. Topraklarımız yabancıya gitmesin!" demişti.
Biz, Sayın Orçan'ın çok uzun yıllar evvel yaptığı uyarıyla harekete geçince, KKTC'te hakikaten sıkıntılı durumların olduğunu görmüştük.
Bizim Taraf'ın en kıymetli, en stratejik yerleri Siyonistler tarafından satın alınıyordu.
Bu işlerin daha çok "şirketler üzerinden" yapıldığını vurgulayanlar, o günlerde "Şirketler Mukayyitliği" denilen Kurum'a gitmemizi ve oradan son birkaç yılın kayıtlarını çıkartmamızı tavsiye ediyorlardı.
O günlerde bunu yaptığımızda, Tel Aviv Merkezli birçok şirketin kurulduğunu görmüştük.
Dahası, Türkiye'de "Siyonistlere" hitap eden bazı medya organlarında "KKTC'de Yahudi Yerleşimi Hızla Yayılıyor!" yollu haberleri de fark ediyorduk, konuyla özel olarak ilgilenmemizden dolayı.
Biz bugüne kadar bu konular üzerinde çokça durduk.
Sık sık "ikaz" yazıları kaleme aldık.
Dahası, KKTC'nin manevi eğitim bakımından ne sıkıntılı durumlarda olduğunu, üzerlerine cami yapılsın diye bağışlanan arazilere her türlü pisliğin döndüğü, rezil mekânların kondurulduğunu
Ata yadigârı mübarek eserlerimizin, mezarlıklarımızın bile içki şişeleriyle dolu olduğunu ortaya koyduk
Üzerine üzerine gittik
Zamanın KKTC yönetimleri bir takım olumlu adımlar atar gibi yaptılar ama sorunlar büyüyerek devam etti.
Şimdilerde, İsrail Terör Örgütü'nün saldırganlığının "bizi de doğrudan hedef alacak boyutlara geldiği" yolundaki değerlendirmelerden dolayı, bu konudaki hassasiyet epeyce artmış gibi görünüyor.
Geçtiğimiz günlerde, KKTC Milletvekili Yasemin Öztürk'ün yaptığı açıklama hayli dikkat çekici mesela.
Kendisiyle bazı konularda çok farklı düşünebiliriz ama bu mesele başka mesele.
Tamamen millî mesele.
"İsrail savaşı bahane ederek Güney Kıbrıs'a ciddi göç başlattı!" diyor Sayın Öztürk.
Adada Türk Türkiye düşmanlığı oluşturma planına dikkat çekerek,