Gözaltılar, tutuklamalar, kararsızlar, adaylar

'Hukuk devleti, bağımsız medya, güçlü sivil toplum' gibi kavramlar son dönemde neredeyse herkesin dilinde.

Bu kavramların bu kadar dillerde olması iyi mi kötü mü bakalım

'Hukuk devletinin temel amacı, siyasal erkin ve onun sahip olduğu gücün keyfi biçimde kullanımının önüne geçmektir' tanımından yola çıkarak; son dönemde kiminle konuşsam 'keyfilik' kavramının mutlaka altı çiziliyor.

Şunu belirteyim Sahada son günlerdeki gözaltılar, tutuklamalar çoğunlukla keyfilik kavramıyla belirtiliyor. Gözlemim şu ki; hakkaniyet kavramıyla ilgili ciddi şekilde hayal kırıklığı yaşanıyor. Ekonomi ve diğer sıkıntılarda da ortada.

Açıkçası bu rahatsızlıklar sesli bir şekilde belirtilmiyor olabilir.

Bu arada rahatsızlıklar sesli nasıl belirtsin ki

Ses yükselten buyursun içeri deniyor gibi bir durum söz konusu.

Öte yandan bu rahatsızlıklar nasıl belirtiliyor derseniz kararsız oranlarındaki yükselişe bakın derim.

Örneğin kalabalıkların içine sinmiyor İmamoğlu'na ardı ardına açılan davalar ya da son dönemdeki gözaltılar, tutuklamalar, baskılar

O yüzden erken aday belirleme tartışmasının da bu dakikadan sonra anlamsız olduğu düşüncesindeyim.

Ki kalabalıklar da sıkıntının farkında.

Dünkü yazıda da belirttiğim üzere; bu noktadan sonra enerjiyi erken, geç tartışmalarına yönlendirmektense bundan sonrasına bakmak ve buna uygun yol haritası oluşturulması anlamlı olabilir.

Madem ileriye doğru adım atıldı. Bu dakikadan sonra geri adımın unutulması anlamlı olabilir. Bir anlamda alınan kararın ardında durmak önemli. Bu durum kitleler nezdinde kararlılık testi gibi de görülebilir.
Bağımsız medyayla ilgili ne denebilir

Aslında denecek bir şey yok. Hal ortada. Ayrıca aynı durum sivil toplum örgütleri için de geçerli.

Gelinen bu noktada eski sistemle yeni hükümet sistemi arasındaki en önemli fark ne diye sorsam ne dersiniz

Bu soruyla ilgili birçok madde sıralayacağınız muhakkak. Benim cevabım çok uzun olmayacak doğrusu.

Şöyle ki;

Yeni sistemle yönetmenin daha "kolay" olduğu düşüncesindeyim.

Aşağıda birçok itirazlar, şunlar, bunlar

Denetimsizlik deniyor, hesap verilebilirlikte sıkıntı var deniyor. Merkezi yapı deniyor, Meclis eskiye nazaran zayıfladı deniyor. Deniyor da deniyor.

Ve günün sonunda dendiği ile kalıyor.

Son olarak dünkü yazıyla ilgili yorumlarda şöyle bir soru gelmiş:

"Bu tarafın adayları belli de karşı tarafta aday Cumhurbaşkanı Erdoğan mı yoksa başka bir isim mi"