"Derin mutsuzluk Derin yalnızlık Derin değersizlik"

Bas ateşe çıplak ayaklarla kül ol bin bir yükün altında

Kır gönül kapılarını tutul karşılıksız sevdaya

Oksijensiz kal dağların doruklarında garip ol zalimin zulmünde

Durum tam da bu

Her alanda derin bir umutsuzluk, yalnızlık, değersizlik hâkim

Derin yoksulluk, derin ayrışma, derin adaletsizlik duygusu, derin çözümsüzlük, derin mutsuzluk

Bu hafta içinde yine sahadaydım. Son dönemde sahaya inme frekansım biraz artmış olabilir. Zira asıl fotoğraf sahadan çekilebiliyor.

"Siyaseti anlamak istiyorsanız topluma dönmeniz, kalabalıkların ne dediğine dikkat kesilmeniz anlamlı olabilir."

Bu noktada dilden söylenenler elbette önemli ve fakat asıl gönülden ne söyleniyor buna bakmak lazım.

Açık söyleyim televizyonlarda, orada burada uzun uzun konuşanlardan çok sıkıldım. Uzun uzun bitmeyen cümleler Arada bağırtılar yükseliyor. Bir de çokbilmişler var. Es verirken bile bilmişliği gösterme çabası Bir insanın bu kadar rolden role bürünmesi de acayip. O çokbilmişliği gösterme çabasının altında ne çok eksiklik var kim bilir

Neyse

Günlerdir dilden söylenenleri dinliyorum. Ekonomi diye başlıyor, adalet vs. diye devam ediyor, sonrasında da kendi küçük dünyalarındaki yaşanan örnekler sıralanıyor.

Ne zaman ki metroda, vapurda ya da sahilde sessizce gönülleri dinlediğimde Asıl tehlike işte o zaman kendini gösteriyor.

Derin mutsuzluk Derin yalnızlık Derin değersizlik

Bakışlar donuk, yürekler zaten matlaşmış. Çözümsüzlüğün dehlizlerinde debelenme hali

Sanki hep birlikte yalnızlık türküsü söyleniyor. Türkünün bir bölümünde umuda, mutluluğa özlem de anlatılmıyor değil.

Yani durum kötü... Tek kelimeyle kötü

Böyle ne kadar dayanılır bilemem

Yalnız şunu söyleyebilirim. Şimdiye kadar gördüğüm en kötü saha fotoğrafını çektim diyebilirim.

Çözüm kelimesi sanırsın çölde vaha Gerçekten de böyle görülüyor. Kalabalıklar o kadar çözümsüzlüğe mahkûm edilmiş ki Basit bir konuda bile çözümün olabileceği akıllara gelmiyor.

Bu gidiş gidiş değil

O yüzden de sürekli polemik yapan, uzun uzun, sürekli konuşan siyasetçilere 'alerji' hissi baş göstermiş.

O yüzden de duruşu olan, kapsayıcı, güven veren, samimi siyasetçiler daha çok dikkat çekiyor.

Bu hafta gençlerimizle de konuştum. Aralarında piercing takan, dövmeleri olan, mor, lacivert boyalı saçları olanlarda vardı.