Türkiye; KAAN'ıyla, Gökbey'iyle, Kızılelma'sıyla, İHA-122 füzesi'yle... Çağ atlıyor
SELMA SAVCI
Türkiye'nin yerli ve milli adımlar neticesinde seviye atladığı günleri yaşıyoruz. Burada özellikle savunma sanayisine verilen kıymetli zamanlar ve bütçelerle daha da güçlenen ülkemizin gelecek kuşaklara aktarılacağını söylemek hayalcilik olmayacaktır.
Bir zamanlar uçakların malzemelerinden tanklara, helikopterlere kadar ithal ettiğimiz bir dönemde şimdi iseKAAN'ıyla, Gökbey'iyle, Kızılelma'sıyla bambaşka bir boyut kazanan ve en önemlisi artık kendine yetmeyi bırakın ihraç ettiğimiz savunma araçlarıyla artık çağ atlamış durumdayız.
Hatırlanacağı gibi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), Milli Muharip Uçak KAAN için Endonezya ile önemli bir ihracat anlaşması imzalamıştı. Toplam 48 adet KAAN uçağı içeren bu sözleşme, Türkiye'nin savunma sanayisi tarihinde tarihî bir kilometre taşı olarak yorumlandı. Anlaşmanın resmî imza töreni, 26 Temmuz 2025'te IDEF 2025'te gerçekleştirildi. Teslimatların önümüzdeki 120 ay (10 yıl) içinde tamamlanması planlandı.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, törende yaptığı değerlendirmede ise, bu ihracatın stratejik ve uzun vadeli iş birliğinin en somut örneği olduğunu vurguladı: "Dünyada var olandan daha iyisini yapmak için çalışıyoruz."
Ayrıca, projede yerli katma değer oranının% 83 düzeyine ulaştığını belirterek, daha ileri yerlilik hedefine yönelik motivasyonu paylaşarak yeni bir çağın açıldığının müjdesini bizlere vermişti…
Şimdi ise ülkemiz yine bir şampiyonlar liginde boy göstermeye de girişti. AA'nın verilerine göre ise; dünyadaki "hipersonik füze yarışı" hız kesmeden sürerken, sektörde Çin ve Rusya'nın yüksek manevra kabiliyetine sahip füzeleriyle öne çıkması dikkati çekiyor.
Avustralya ve ABD'nin iki yılda bir düzenlediği "Talisman Sabre" tatbikatının 11'incisi yapıldı. Tatbikat kapsamında ABD yapımı "Dark Eagle" (LRHW) hipersonik füzesinin Avustralya'ya konuşlandırılması Çin'in tepkisini çekmişti.
Çin ve Rusya'nın yüksek manevra kabiliyetine sahip hipersonik füzeleriyle liderliği ele geçirmesi, ABD ve diğer Batılı ülkeleri füze teknolojilerini geliştirmeye zorlamakta… Çin'in, bir yandan modernizasyon yaparken diğer yandan envanterindeki nükleer başlık sayısını artırarak dünyanın en hızlı büyüyen nükleer cephanesine sahip ülke konumuna geldiği belirtiliyor.
2019'da kuruluşunun 70'inci yıl dönümü dolayısıyla başkent Pekin'de düzenlenen askeri geçit töreninde Çin'in nükleer ve hipersonik füzeleri sergilendi. Törende ülkenin hava savunma HQ (Hongçi- Kızıl Bayrak) ve "Doğu Rüzgarı""anlamına gelen Dong Feng (DF) serisi nükleer başlıklı füzeler ve denizaltından fırlatılan seyir füzeleri gün yüzüne çıktı.
Füzeler arasında DF-17 modeli öne çıktı. 11 metre uzunluğundaki bu orta menzilli balistik füze, DF-ZF adlı hipersonik kayar araç (HGV) taşıyor ve yüksek hızla manevra kabiliyeti sayesinde mevcut füze savunma sistemlerini aşabiliyor.Uzmanlar, DF-17'nin menzili ve esnekliği sayesinde özellikle Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi gibi bölgelerde Çin'e askeri üstünlük sağladığını belirtiyor. Bu sistem, Çin'in hipersonik teknoloji geliştirme kapasitesinin göstergesi olarak da dikkati çekiyor. Çin, füzelerini hız ve menzil açısından geliştirmeye devam ediyor ve şu anda hipersonik silahlar konusunda dünya lideri konumunda.