Trump ve Putin mi belirleyecek Suriye ve Ukrayna bölgesinde ulusal satranç...
SELMA SAVCI
Yeni dünya düzeni hakkında birçok makale okudum ve her makalenin öznesinde bu iki isim var birincisi ABD'nin 47. Başkanı seçilen ve 20 Ocak'ta yemin ederek Beyaz Saray'daki makamına oturacak olan Cumhuriyetçi Donald Trump, bir diğeri de yıllardır süregelen ve meydan okumalarıyla tanınan Rus Lider Vladimir Putin. Özellikle ABD ve Rusya arasındaki krizlerin altında yatan Joe Biden ve Putin sonrası, Putin'in Trump'ı öven sözleri hakikaten bu kurulacak yeni dünya düzeni konusunda kafalarda soru işaretlerine sebebiyet vermiş durumda.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ı "oldukça zeki ve deneyimli" olarak överken, Ukrayna'nın başkenti Kiev'i Oreşnik adlı orta menzilli balistik füzeyle vurmakla tehdit etmişti. Tabii ki dünyadaki stratejistlerin bile bu denli bir U dönüşünün Putin tarafından yapılıp, Trump'ı öven sözlerinin altında yatan nedeni inceleyedursun, ben özellikle Ukrayna'da devam eden savaşın aslında bu yakıştırmaların temelinde yattığını düşünüyorum.
Aslında Trump'ın tekrar Beyaz Saray'a dönüşü Ukrayna tarafından endişeyle takip ediliyor. Bunun temel nedeni ise Joe Biden tarafından devamlı altı okka yapılan Zelenski'nin Trump'la birlikte daha da aşağılara çekilen ikili ilişkiler yumağından kaybolması muhtemel.
Biden'ın Ukrayna'nın ABD tarafından tedarik edilen uzun menzilli füzeleri Rusya içindeki hedefleri vurmak için kullanmasına aylarca kısıtlama getirdikten sonra izin vermeye karar vermesi, savaşın aslında Rusya ve ABD arasında oynanacak satranç hamlelerine de bağlı olduğunu yorumlamak pek de zor değil.
Düşünsenize Ukrayna'nın ağustos ayından beri kaybettiği toprakları almak için canhıraş mücadelesine en büyük destek verenlerden biri de yaptığı gaflar ve ilerleyen yaşına rağmen ABD'nin en kötü başkan figürlerinden olarak karikatürize edilen Joe Biden'ın desteğinin artık tamamen sona erecek olması.Ocak ayından sonra tamamen dengelerin değişeceğini ve Putin-Trump güç savaşlarının artık dünyayı nereye götüreceğini merakla bekliyor olacağız.
Elbette; Ukrayna'nın ağustos ayından bu yana elinde tuttuğu toprakları geri almak için beklenen karşı saldırı öncesinde Rusya'nın güneybatısındaki Kursk bölgesinde yaklaşık 50.000 Rus ve Kuzey Kore askerinin yığınak yaptığı şu günlerde Biden yönetimi ATACMS'ın birlikleri ve silah sistemlerini hedef almada faydalı olabileceğine inanıyor. Bu süreçte Batı, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'a, yeni müttefiki Putin'i desteklemek üzere bir birlik daha göndermesi halinde kuvvetlerini bekleyen akıbet hakkında bir mesaj daha göndererek ülkeler arasındaki ilişkiler yumağını daha da farklı bir boyuta getirecek gibi görünüyor
19 Kasım'da, Biden'ın ABD'nin uzun menzilli füzelerinin Ukrayna tarafından kullanılmasına izin vermesinden iki gün sonra ve Rusya topraklarına yönelik ilk saldırı haberleriyle birlikte Putin güncellenmiş doktrini imzalayarak yasalaştırdı. Sözcüsü Dmitry Peskov, değişikliklerin "potansiyel bir düşmanın Rusya Federasyonu ya da müttefiklerine karşı saldırganlık durumunda misillemenin kaçınılmazlığını anlamasını" sağlamayı amaçladığını söylemişti.
Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin araştırmasına göre, o zamandan bu yana geçen yıllar boyunca Rus yetkililer Ukrayna'daki savaş bağlamında 200'den fazla kez nükleer silah konusuna değindi.Rusya stratejik güçlerini yüksek alarm durumuna geçirdi, nükleer savaş simülasyonu yaptı ve Belarus'ta taktik nükleer silah kullanımını öngören askerî tatbikatlar gerçekleştirdi. Putin'in nükleer tehditleri hiç de üstü örtülü değil. Ancak her seferinde ABD ve müttefikleri Putin'in kırmızı çizgilerine yaklaştıkça verilen cevap aynı oldu.