Öylesi muhteşem bir dinin mensuplarıyız ki elhamdülillah, baştan aşağı kendimizi resetledikçe yenileniyor ve hayata daha sımsıkı bağlanıyoruz. Rabbimizin varlığı ve Peygamber Efendimizin (sav) sünneti seniyeleriyle birlikte yol alıyoruz. Elbette tek hedefimiz sıratı müstakim üzerine hayatımızı inşa etmektir. Bir Kurban Bayramına daha ulaşmanın bahtiyarlığını müslümanlar olarak yaşıyoruz Allahu Teala'ya sonsuz hamd ve senalar olsun inşallah.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırı ve kuşatması aylardır kesintisiz devam ederkenTürkiye'nin 81 ili buruk bayram yaşıyor.
Tabii ki bir tarafımız Gazze'de öldürülen dindaşlarımız için mahzun. Öylesi bir acı ki bu anlatılmaz, mübarek Kurban Bayramı'nda Yüce Rabbimizin Kevser Suresinde de buyurduğu gibi "Şimdi sen rabbin için namaz kıl ve kurban kes!" düsturunu maalesef bugün bombalar altında inim inim inleyen Filistinli kardeşlerimiz yaşayamayacak, çocuklarına bayramlıklar alamayacak ve birbirlerine ziyaretler gerçekleştiremeyecek. Bu durumu sakın ajite ettiğimi düşünmeyin, ortada bir vak'a var ve bu vak'a maalesef içimizi her geçen gün acıtıyor.
Gazze'de Katil devlet İsrail'in sözde terörist yaftasıyla parmak kadar çocuklara bomba yağdırması karşısında susan biz Müslüman devletler ne yapacağız peki Aslında bunu irdelememiz ve masaya yatırmamız gereklidir. Müslümanlar olarak neden tıpkı Irak'ta, tıpkı Afganistan'da ve tıpkı Filistin'de neden masum çocuklar ve kadınlar hunharca katledilmektedir.
Yüce kitabımızın da buyurduğu gibi; Müminler hem bütün insanlıktan hem de iman kardeşlerinden sorumludurlar; dünyada haksızlığın engellenmesine (Âl-i İmrân 3108), din ve vicdan özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerin uygulanmasına katkıda bulunmak (Nisâ 475; Hac 2240), ülkede ise bunlara ek olarak mümin kardeşler arasındaki anlaşmazlıkları adaletle çözüme kavuşturmak, haksızlıkta ısrar edenlere karşı haklının yanında yer almakla yükümlüdürler.
İşte tam bu noktada bu bayram gününde sesimizi çıkartalım, çıkartalım ki; artık tüm dünya gözlerini, kulaklarını ve tüm benlikleriyle Filistin'e yönelsinler. Çünkü ortada artık bir savaştan öte bir soykırım ve Müslüman nüfusun kurutulması yatmaktadır.
Rabbim inşallah bu mübarek Kurban Bayramının hürmetine kardeşlerimizin acısını hafifletir. Bizler; "Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir" hadisiyle en azından yaramıza tuz basma yolunu tercih etmekteyiz.
Kurban Bayramı sebebiyle ülkemizde ise yapılan asparagas haberleri de mutlaka bir köşeye not etmek lazım.