Okullarda; ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar...

Okullarda; ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar...

Selma Savcı

Okullarda ara tatil başladı, öncelikle eğitim dünyamız ve evlatlarımız için hayırlara vesile olsun diyerek bugün buradanMEB'in değerli yetkililerine seslenmek istiyorum.Malumunuz eğitimde her daim reform yapanSayın Bakan Yusuf Tekin ve ekibinin her daim yenilenme ve çağın gereklerine uygun hareket hamlelerine şahit oluyoruz. Ve özellikle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle nasıl bir saldırıya maruz kaldıklarını da anbean takip ettik. Öncelikle bu modelin amacına bir bakalım

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlar ve bu farklılıkları dikkate alarak olası dezavantajları giderici tedbirlerle herkes için adil bir eğitim sürecini tahkim eder. Görüldüğü üzere yapılacaknokta atışlarla ülkemizin geleceği olan gençlerimiz için hep daha iyisini yakalamak ve dünya ülkeleri ile birlikte eğitimde yarışabilecek potansiyelde bir Teknofest gençliği inşa etmenin peşinde olmalıyız.
Gelelim esas üzerine parmak basacağım konuya Okullarda karne heyecanı haberlerini paylaşmamız gerekirken çok üzücü bir haber öğrendik geçtiğimiz günlerde. Büyükçekmece'de bir lise öğrencisi oynadığı oyundan etkilenerek, çantasına oyundaki karakterlerin de sıklıkla kullanmış olduğu; bıçak, keser ve copu da alarak müdür yardımcısının odasına gidip devamsızlık üzerinden tartışma sonrası müdüre saldırdı. Bu saldırı sonrası müdür yardımcısı ölümcül bir yara almıyor ve 16 yaşındaki bu gencimiz de tutuklanıyor.
Yaptığı ifadelerde ise bu şiddet sarmalında boğulan genç, "Bir anda sinirlendim, öfke patlaması yaşadım. Gittim, aslında beni de kızdırmamıştı" demiş.
Gördüğünüz üzere ülkemizde degiderek sayıları artan dijital tehditvari oyunlar için acil bir şekilde önlemler alınmalı.
Yapılan kamuoyu çalışmalarında ortaya çıkan veri ise çok ama çok ilginç. Oyunların 85 ile 90 arasında bölümünde şiddet ve suç unsurları ciddi anlamda gözle görülür şekilde ortaya saçılıyor. Ve dünyada en çok satan 10 oyundan 8'inde yine şiddet ve suç var. Böylesi bir ortamdan ise şu girilen ara tatilde anne babalar olarak çok daha şikayet edebileceğimiz bir duruma doğru ilerliyoruz maalesef.
Bakınız başta da söyledim MEB yetkililerinin acilen bu şiddet sarmalına yakasından ya da paçasından yakalanan gençlerimiz için müfredata çok daha belirgin bir şekilde dersler ya da öğretmenleri eşliğinde uygulamalı eğitimlerini daha da sıklaştırmalarını önemle rica ediyorum.
Evet akıllı tahtalarımız sayesinde sayısız ders verecek filmlerle gençlerimiz besleniyor kuşkusuz amadediğim gibi böylesi tekil olayların daha da çoğalmaması adına ciddi projelerin ortaya atılmasının ben elzem olduğu kanaatindeyim.
Tatilde tabletlerle arkadaşlığı daha cazip hale getirmemek adına evlatlarımızı korumanın da temelinde ciddi bir eğitim furyasının koparılması yatmaktadır.
Evet dijital dünyanın ve teknolojinin nimetlerini sonsuz kere kullanmanın avantajları olduğu gibi dezavantajlarının da olduğunun farkındayız kuşkusuz, ama gelin görün ki, bu dijital dünyanın gençlerimizin zihinlerine hep bir şiddet hep bir cinsellik kimlikleriyle sokulmak istenmesi de toplumsal zehirlenmenin de temelini atabilir. Onun için bu son dönemde özellikle yapay zeka üzerinden koparılan fırtınanın da farkına vararak bir neşter vurmalıyız. Yapay zekanın hayatımıza daha da sokulmak istenmesi ve aslında gerçeklik ve sanal gerçeklik arasındaki ince çizgide yürümesini istedikleri gençlerimizin daha da komaya girmelerinin zeminini oluşturup dijital dünya ve gerçek hayat arasındaki bocalamalarını isteyen sosyal medya canavarlarını unutmamak gerek.