Krallıktan sığınmacılığa geçiş; Beşşar Esed Efendi! Pes vallahi

Krallıktan sığınmacılığa geçiş; Beşşar Esed Efendi! Pes vallahi

SELMA SAVCI

Suriye'de Baas rejiminin son bulması sonrası gözler artık Suriye'de yeni oluşturulacak düzene çevrilmişken, ülkesini kaçarak terk eden Esed'in açıklamalarını okuyunca hakikaten şaşkınlıklar içerisinde kaldım. Yahu ülkende Sednaya Hapishanesi gibi bir mezbahayı ülkende yıllardır sürdürmüşsün ve kendi vatanının evlatlarını teker teker oraya kadın, çocuk demeden atarak ülkeni zifiri karanlığa gömmüşsün. Ve sana başta Türkiye olmak üzere "haydi artık uzlaş ve vatanını ayağa kaldır" çağrılarına kulak tıkamışsın sonra da kalkmış"Hiçbir zaman kişisel kazanç için mevki aramadım, ancak kendimi her zaman Suriye halkının inancıyla desteklenen vizyonuna inanan bir ulusal projenin koruyucusu olarak gördüm"diyerek palavralar atmaya devam et.

Esed'in öncelikle Suriye'den nasıl kaçtığını tek tek anlattığı şu sözleri sizlerin de dikkatine sunmak ve daha sonra ise iki-üç çift okkalı lafımın olduğunu da not düşüyorum

Suriye'deki Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed, ülkeden kaçmasından sonra yaptığı ilk açıklamada, çatışmalar sırasında Rus üssüne sığındığını ve Moskova'dan gelen talimatla buradan götürüldüğünü iddia etti.

Sığındığı Rus askeri üssünün de insansız hava araçları saldırısına uğradığını ileri süren Esed, 8 Aralık akşamı Moskova'nın, Hımeymim Hava Üssü Komutanlığına kendisi için Rusya'ya derhal bir "tahliye" düzenlenmesi talimatında bulunduğunu iddia etti. Esed, olaylar sırasında geri çekilmeyi ya da sığınma talebinde bulunmayı hiçbir zaman düşünmediğini öne sürdü.

Ve en önemlisi de şu aslında babasıyla birlikte başlattığı ve gerisinde Hama katliamından tutun da sayısız katliama imza atan bir Esad ailesinin olayı başka bir boyuta taşıması ve Rusya'nın etkisi altında kaldığını vetamamen sanki sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi hareket ettiği açıklamalar bütününü okuyunca pes vallahi diyorsunuz

Ne diyor Esed efendi; "Terörizm Suriye'ye yayılıp 7 Aralık 2024 Cumartesi akşamı Şam'a ulaşırken, cumhurbaşkanının akıbeti hakkında sorular ortaya çıktı. Bu olay saldırılar sırasında meydana geldi. Teröristler Şam'a gelene kadar görevimin başında kaldım, sonra Lazkiya'ya Rus müttefiklerinin koordine ederek uluslararası bir operasyonla gitti. Hmeymim hava üssüne sabah vardım ve o sırada tüm güçlerimizin tüm cephelerden çekildiği ve tüm ordu görevlerinin düştüğü haberi geldi. Bölgedeki saha durumu kötüleşmeye devam ederken, Rus askeri üssünün kendisi de drone saldırılarının yoğun saldırısına maruz kaldı. Üssü terk etmenin hiçbir geçerli yolu olmadığından, Moskova üs komutanlığından 8 Aralık Pazar akşamı Rusya'ya acil bir tahliye düzenlemesini talep etti. Bu, Şam'ın düşmesinden bir gün sonra, nihai askeri mevzilerin çökmesi ve bunun sonucunda geriye kalan yüksek devlet kurumlarının felç olması sonrasında gerçekleşti. Bu olaylar sırasında hiçbir noktada istifa etmeyi veya iltica talebinde bulunmayı düşünmedim, ayrıca hiçbir birey veya parti tarafından böyle bir öneri yapılmadı. Tek hareket tarzım terörist saldırılara karşı mücadeleye devam etmekti.

Savaşın ilk gününden itibaren, ulusunun kurtuluşunu kişisel kazanç uğruna takas etmeyi reddeden, ya da halkını, ordunun subay ve askerleriyle birlikte en tehlikeli ve yoğun çatışma alanlarında, teröristlerin sadece birkaç metre uzağında yer alarak savunan kişiyle aynı kişiden bahsediyoruz. Bu kişi (kendini kastediyor), savaşın en karanlık yıllarında ailesiyle birlikte halkının yanında kalmış, başkenti hedef alan bombardımanlar ve terörist saldırılarının tekrar eden tehditlerine karşı on dört yıl boyunca terörle yüzleşmekten vazgeçmemiştir. Ayrıca,Filistin ve Lübnan'daki direnişi asla terk etmeyen, kendisine destek veren müttefiklerine ihanet etmeyen birinin, halkını yüzüstü bırakması ya da bağlı olduğu orduya ve ulusa ihanet etmesi mümkün değildir.Hiçbir zaman kişisel kazanç için mevki aramadım, ancak kendimi her zaman Suriye halkının inancıyla desteklenen vizyonuna inanan bir ulusal projenin koruyucusu olarak gördüm. Devleti koruma, kurumlarını savunma ve son ana kadar tercihlerini destekleme iradesine ve yeteneğine olan sarsılmaz inancım vardı. Devlet, terörizmin eline düştüğünde herhangi bir pozisyonu kullanmak amaçsız hale gelir. Ancak yaşananlar hiçbir şekilde Suriye'ye ve halkına olan derin aidiyet hissimi azaltmaz. Suriye benim için herhangi bir pozisyon veya koşulla sarsılmayan bir bağdır. Suriye'nin bir kez daha özgür ve bağımsız olacağına dair umut var."