"Kentsel dönüşüm" de neyin nesi!! diyen bizim uşaklara gelsin...
Selma Savcı
İstanbul beşik gibi sallanmaya devam ediyor.. 23 Nisan Çarşamba günü 6.2 ile sallandığımız o vakitler sonrası sayısız artçı deprem yaşadık yaşamasına ama esas en ağırımıza giden karakter anlamında zayıflayan bir topluluğa dönüşmemiz Evet depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Ekranlara çıkan sayısız yer bilimci uzmanlar da buna işaret ediyor. Marmara'da büyük bir deprem olur ya da olmaz bunu sadece yerin altındaki fayların yapısal değişikliklerine göre yorumlayansayısız profesörlerimizvar Ve her daim de bunları analiz ederek bizleri bilgilendiriyorlar.
Ama hiçbiri deprem sonrası yaşananfırsatçıdediğimiz o lağım farelerine değinmiyor. Hani çadır kurmak zorunda kalınan depremi ruhsal anlamda ağır hissedip hâlâ İstanbul'da park ve bahçelerde çadır kuran insanlarımızın hallerini anlamayıp,devasa paraları çadırlara bir anda ekleyen ve yine deprem çantası olarak bilinen ilk yardım çantalarını bir anda iki-üç katına çıkaran,satılık ve kiralık evlerdeki o akılalmazfiyat yükselişlerisonrası o alçaklara seslenmemiz lazım aslında ekranlardan.
Elbette ar damarı çatlamış bu insanlara ne derseniz deyin anlatamazsınız belki ama ortadaöyle bir karakter sorunu yaşayan bir toplumumuz oluştu kibunun derin üzüntüsünü de insan yaşamıyor değil.
Ticaret Bakanlığımız; İstanbul'da meydana gelen depremin ardından satılık ve kiralık emlak ilanlarında haksız fiyat artışı yapanlara yönelik ciddi bir denetim gerçekleştirdi.Bakanlık, deprem sonrasında fırsatçılık yaparak emlak fiyatlarını fahiş şekilde artıran kişilere toplamda 14 milyon 500 bin TL para cezası verdi.
İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, şehirde paniğe yol açarken, bazı fırsatçıların da harekete geçmesine neden oldu. Depremin ardından, özellikle güvenli olduğu düşünülen bölgelerde konut fiyatları hızla yükselmeye başladı Bu yükselişin temelinde aslında inşaat malzemelerinin bir anda yükselişi yok,o ceplerini TL'lerle doldurmak isteyen ve hiç ölmeyecekmiş gibi zanneden karaktersiz insanlarla aynı toplumu paylaşıyoruz maalesef
Bakın daha önceleri de sayısız kez uyarılarda bulunduk bu köşelerden,İstanbul ciddi anlamda SOS verirken bir an önce kentsel dönüşüm her koşuluyla desteklenerek depreme güçlü bir şekilde hazır olmamız şart.Bunu söylemleriyle eylemlerinin bir olmadığı yönetici makamında oturan ama verdiği sözleri sadece seçim vaadi olarak anlatan siyasilerden söz etmiyorum. Bizler vatandaşlar olarak devletimizin verdiği kentsel dönüşüm yardımlarıyla birlikte ve kampanyalarla bunu sağlamamız gereklidir. Bendeniz de şu anda devletimden aldığım kira yardımları ve taşınma yardımıyla kirada oturmakta ve kentsel dönüşümdeki evimin bitmesini bekleyen vatandaşlardan biriyim. Burada sağduyuyla hareket edip, ufak pürüzlere takılmadan bir an önce gelsin ya da gelmesin kendi sevdiklerimizin hatırına sağlam binalarda oturmak zorundayız. Bu geleceğimizin teminatı olan yavrularımıza bırakabileceğimiz en büyük miras olacaktır.