İbn-i Sina'dan İbrahim Saraçoğlu'na...

İbn-i Sina'dan İbrahim Saraçoğlu'na...

SELMA SAVCI

Son zamanlarda malumunuz hemen her yerde alternatif tıp üzerine birçok konu işlenmeye devam ediyor. Elbette sayısız isimler üzerinden okumalar yapılıyor, yorumlar ortaya atılıyor Şunu yerseniz böyle olur, bunu yaparsanız daha sağlıklı olunur tarzında.Evet Allah-ü Teala'nın bize bahşettiği o kadar sayısız nimet var ki,ben de alternatif tıbbı zaman zaman kullanmayı adet edinmiş biriyim.
Tabii ki, modern tıbbın nimetlerini kullanarak hayatımızı idame ettiriyoruz, ama en azından modern tıbba gerek kalmadan birçok şifalı besini de kullanarak sağlığımızı en azından hastane koridorlarında vakit kaybına dönüştürmeden ilerletebiliyoruz doğal olarak.

Gelelim esas konumuzun kılcal damarına Dedim ya, her gün farklı unvanlarla isimler ekranlara çıkıp, "onu yapın, bunu yapın" diyorlar. Ama bana göre hiçbiri İbrahim Saraçoğlu hocamız kadar Allah inancı üzerinden okumalar yapmıyor. Evet son olarak yaptığı röportajındaki o ayrıntıları da okuyunca hakikaten önemli bir hocamızın varlığının daha da iyi analiz edilmesini bekliyorum işin doğrusu
Diyanet İşleri Başkanlığımıza bir röportaj veren İbrahim Adnan Saraçoğlu hocamız Kur'an-ı Kerim'in muhakkak baştan sona kadar okunması gerektiğini söylüyor, sağlıklı yaşamla ilgili verdiğiniz örneklerde de bazı ayetleri referans gösteriyorsunuz. Bitkilerin insan sağlığına etkisi konusunda referans gösterdiğinizKur'an, size nasıl bir ilham veriyor sorusuna verdiği cevaplar bütünü aslında hocamızın ne denli övgüye mazhar olduğunun işaretlerini bizlere vermekte

Ne diyor Saraçoğlu hocamız, "Yüce Kitap, açıkça, Biz, hiçbir şeyi süs olsun diye yaratmadık. Belli bir ölçüyle ve hikmetle yarattık" diyor. Demek ki, her şey bir sebep üzerine yaratılmış. Sebep, kelimesini burada "formül" anlamında düşünürsek; nimetler bir formüle göre yaratılmıştır, sonucunu çıkarırız. Bir araştırmacı olarak bu formülleri kimya, fizik, biyoloji bilimini esas alarak açıklamaya ve yorumlamaya çalışıyorum.Zaten, Lokman suresinde Yüce Allah, "Size şifalı bitkiler verdik" diyor.

Allah'ın yarattığı nimetin, hikmetini araştırıyorum. Bir bitkinin ne işe yaradığını incelemeden önce, hastalığın kimyasını anlamak gerekiyor. Hastalığın kimyası ortaya konduktan sonra, acaba hangi bitkide, bu hastalığın kimyasını düzeltecek (şifa olacak) karşı etkin maddeler (tedavi edici, destekleyici, koruyucu) bulunmaktadır

İşte, bu noktada kimya bilimi devreye girmektedir. Hangi bitki acaba Bu sorunun cevabını bulmak tecrübeye, gözleme ve araştırmaya bağlıdır. Ne kadar tecrübeli, ne kadar iyi bir gözlemci ve ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olunuz; unutmamamız gereken en önemli nokta, her buluşun ortaya çıkış zamanı vardır, o vakit gelmeden o buluşu yapamazsınız. Yıllarca uğraşır didinirsiniz, bir arpa boyu yol alamazsınız. Kısaca, yaratılmış nimetlerin içeriğindeki hikmetin açığa çıkış zamanı vardır.

Bilindiği gibi Arşimet, suyun kaldırma kuvvetini buldu. Bulduğu anda da "buldum, buldum!" diyerek hamamdan fırladı. Şimdi sormak gerekir, daha önceleri hamamlarda suyun üstünde yüzen tası kimse görmüyor muydu Tabii ki, görüyordu! Ancak, bu buluş Arşimed'e nasip oldu. Demek ki, zamanı gelmişti.

İşte yüce Allah: "Biz katımızdaki ilmi sırası geldikçe indiririz. (enzelna, açığa çıkmasına müsaade ederiz)" buyurmaktadır.
Elimizin üstünde bir el, gözümüzün üstünde bir göz, olduğunu unutmamamız gerekir. Zamanı gelince, eğer nasibinizde yazılmış ise, aklınıza geliverir. Akla getiren ve gösteren; Yüce Allah'a hamd-ü senalar olsun."