Evlilik için yeni yasa ilk iş olmalı: Aileyi kirleten insancıklar

Aile dediğimiz vakit, LGBT dayatmaları yapılıyor denildiği vakit, kuduz köpek gibi etrafa çıkan ve "Benim bedenim, benim hayatım", "Velev ki i.neyiz" diye ortalıkta dolaşan tiplemeleri hatırlıyorsunuz değil mi Elbette benim bugün üstünde durmak istediğimi konunun da kim ne derse desin bu zavallı güruhla da alakası var kesinlikle.

Türkiye'yi yasa boğan olaylar silsilesi...

Asla kafatasçı yaklaşmadım ama Narin Güran, Leyla Aydemir, Irmak Kupal, Müslüme Yağal, Eylül Umutlu gibi evlatlarımızın cinayete kurban gitmemesi için caydırıcı bir cezanın mutlaka getirilmesi lazım. Bu cezanın da adı idamdır! Eğer sizler böylesi ahlaksızlıklara ve rezilliklere imza atan kişileri hapishanelerde beslerseniz bu sorunun kesin çözümü olmamaktadır. Kısasa kısas hükmü mutlaka işletilmeli ve kısas hükmü böylesi rezilliklere imza atan şahıslar üzerinde uygulanmalıdır. Dediğim gibi artık bu konuda bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu konular hakkında sorumsuz anne babaların da mutlaka konuya at gözlüğüyle değil, tüm perspektifleriyle iştirak etmeli ve aileler konusunda daha kalıcı çözümler masaya koymalıyız. Evet gerekirse masaya çok şiddetli bir şekilde yumruğumuzu da atmalıyız ki, bu edepsizliklerin sonu bir an önce gelsin.

Tabi ki yumruğu atarken başka anlamlar yüklemeden şunu kesinlikle söyleyeyim, Türkiye bir hukuk devletidir ve bu hukuk çerçevesinde tüm önlemler en katı şekilde alınarak bu sorunlar yumağının kökünü kurutmalıyız.

Son dönemlerde çocuklara, hatta el kadar bebeklere uygulanan akıl almaz işkenceler, cinsel istismar, şiddet ve vahşice ölüm vakaları ayyuka çıkmış durumda.
Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran ve Tekirdağ'da cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebek hakkında çıkan haberleri okudukça insanlığımdan utanıyorum.

İnanıyorum ki; benim gibi sizlerin de kanı donuyordur. Ne oldu da biz bu hale geldik sorusunun cevabını sizler de benim gibi düşünmüşsünüzdür.
Bireysel olarak aldığımız tedbirler dışında hazır yasa düzenlenmesi konusu masadayken burdan ilgili yetkililere sesleniyorum..
Evlenme Ehliyet Belgesi yaşlarının küçüklüğü veya kısıtlama sebebiyle evlenmeleri ana, baba veya vasinin rızası ya da hakimin iznine bağlı olanlar, evlenmek için müracaat ettiklerinde beyannameye onların rızalarını gösteriyor. Bu belgeye şu psikolojik test eklenemez mi

Evlenmeden önce sağlık raporu alınıyor, bu rapora psikiyatristler dahil edilerek bu ve benzeri olayların sayılarında ciddi düşüş olacağı kanatindeyim.
Yeter artık! Anne ve babalara ehliyet kanunu çıkarın! Her önüne gelen anne baba olmamalı Anne ve babalık müessesesi bu denli basite indirgenmemelidir. Evlat yetiştirmek bir fidanı toprakla buluşturmak kadar kutsal bir görev olmalıdır. Unutmayalım ki, fidanı sulayarak, onu güneşle ve yağmurla besleyerek hayatta tutabiliriz. Tıpkı evlatlarımızı tuttuğumuz gibi. Ama sorumsuzluk abidesi anne ve babalardan da bu toplumu bir an önce temizlemeliyiz.