Erken uyarı sistemi devrede!

Selma Savcı

Yediğimiz yemekler konusunda hakikaten dikkat etmemiz gerekiyor. Evet AVM'lerden tutun hemen her yerde restoran zincirleri fazlasıyla bizlere hizmet veriyor ama sağlık ve hijyen konusunda da en azından denetimlerin aralıksız sürdüğü bir ortamda bizde ne yediğimize dikkat etmeliyiz.

Atalarımızın dediği gibi, "kendi kendinin doktoru" olacaksın. Ne yersen vücudun farklı bir tepki verir bunu iyi tahlil etmekte yarar var.
Malumunuz geçtiğimiz haftanın en üzücü olayı bir ailenin gıda zehirlenmesi sonrası yok olmasına şahit olduk maalesef.

Ortaköy'de yedikleri yemekten zehirlendiği öne sürülen ailenin çocukları Kadir Muhammet (6) ve Masal B. (3) hayatını kaybederken, anne Çiğdem B.'nin de hastanede tedavisi sonuç vermedi ve o da hayatını kaybetti.

Olayla ilgili çok sayıda spekülatif haberler piyasada dolaşmaya başlarken,Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç, olayla ilgili 4 kişinin gözaltına alındığını duyurdu...
Olay ise şu şekilde cereyan etmiş... 12 Kasım'da Fatih'te bulunan bir otelde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Almanya'dan İstanbul'a gelen Servet ve Çiğdem B. çifti, çocukları Kadir Muhammet B. ve Masal B. ile birlikte Fatih'teki bir otelde konaklamaya başladı.

Gece saatlerinde anne Çiğdem B., 3 yaşındaki kızı Masal B.'yi hareketsiz halde buldu. İhbar üzerine otele sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Polis ekiplerinin yaptığı çalışmada, ailenin İstanbul'a geldikten sonra Ortaköy'de bir seyyar satıcıdan midye ve bir restoranda yemek yediği tespit edildi.

Olayla ilgili soruşturma sürerken, otelin güvenlik kamera kayıtları incelemeye alındı.Elbette burada hem midye hem kumpir hem tantuni yediklerine dair konuşulanlar masada.Ve en önemlisi de yenilen yemeklerin her zaman hassas insanlar için de bıçak sırtı yemekler olduğunu da eklemek lazım.

Çünkü hem midye hem kumpirlerin bekleyen yemekler sonrası nasıl bir zehre dönüştüğünü de uzmanlar her daim dillendiriyor. Ve üstelik taze olmayan bu ürünlerin tüketilmesi sonrasında ise vücutta ciddi problemlere ve maalesef bu ailemiz gibi ölümlere de sebebiyet verdiğine şahit olduk üzülerek.

Bu noktada her şerden de bir ders almamız gerektiği kanaatine bu yok olan bir ailenin üzerinden de olsa varmak hakikaten insanın içini cız ettiriyor. Artık mutlaka bu konuda sağlık denetimlerinin de had safhaya çıkması en büyük dileğimiz olacaktır.

Özellikle seyyar satıcılar konusunda tüm belediyelerimizin daha hassas ve en azından daha kalıcı çözüm yollarına başvurmaları elzemdir. Günübirlik yapılan eylemler ve söylemlerden uzak durularak daha fazla canlarımızın yok olmaması adına kesin ve katı kurallar bütünü de masaya konulmalıdır.

Evet şu denilebilir, hem midye, hem kumpir hem de tantuni her insanı bozacak cinsten olabilir yorumları sosyal medyada fazlasıyla yapılıyor ama her ne olursa olsun daha sağlıklı ürünlerin vatandaşlara sunulması ve tazeliğini koruyan gıdalarla ilerlenilmesi de birinci kurallar bütünü olarak tüm esnaflara ve gıda sektöründeki paydaşlara aktarılmalıdır.