Emine Erdoğan'dan Kadın ve Aile analizi! Kadınlar koruma kalkanıdır...

Selma Savcı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı yakından takip ediyorsunuzdur mutlaka. Her konuda elinden geleni ardına koymayan tıpkı Başkan Erdoğan gibi kararlı ve dik söylemleriyle tanınan bir hanımefendi kendisi. Sıfır Atık projesiyle nasıl bir çığır açtığını daha dün gibi aklımızda tutuyoruz doğrusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi, Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan'ın girişimleriyle başlatılan İzmir'deSıfır Atık Projesini başlatmıştı.

Ülkemizin her noktasında büyük ilgi gören tüm belediyeler tarafından neredeyse her caddeye koyulan sıfır atık aletlerini çok rahatlıkla görebiliyorsunuz.

Türkiye'nin iklim kriziyle mücadelede bayrak taşıyıcı projesi olan "Sıfır Atık Projesi", Emine Erdoğan'ın himayelerinde 2017'de, çevre konularında farkındalığı artırmak, sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun olarak atıkları kontrol altına alabilmek üzere başlatıldı.

Küresel bir marka haline gelen, bütün dünyanın örnek aldığı bir çevre hareketi ve ekonomik döngü modeline dönüşen proje ile 2035'te, geri dönüştürülebilir tüm atıkların yüzde 60'ının geri dönüştürülmesi hedefleniyor.

Bu proje öyle alelade bir proje gözüyle yorumlanmamalı, burada en önemlisi bir devletin reisinin eşi olarak elinizi değil tüm gövdenizi taşın altına koyarak inisiyatif almış oluyorsunuz hem de gelecek kuşaklara aktarılabilecek dev projenin mimarı olarak hafızalara da kazınıyorsunuz. Bu yönden hakikaten ayakta alkışlanacak bir projenin gelişim süreçlerini daha çok göreceğimize veülkemizin şahlanma dönemine de böylesi bazı kesimler tarafından ufak görülse de gelecek nesiller adına büyük izler bırakabilecek bir projenin her daim arkasında durmamız gerektiğini de eklemek lazım.

Ve yine geçtiğimiz hafta içerisinde 1-7 Mart Yeşilay Haftasını geride bıraktık.Özellikle genç dimağlar için çok ama çok önemli hamlelerin atıldığı, gençlerimizin bağımlılık hastalığında yalnız olmadıklarını ve onlara daha kalıcı ve müreffeh bir hayatın izlerini tattırmak adına atılacak çok önemli gayretler ediliyor. Yani hani oturduğu yerden klavye delikanlıları gibi atıp tutmadan, eğip bükmeden kitabın ortasından konuşarak evlatlarımızı koruyan bir hareketin olması ve bu harekete de yine öncülük eden Emine Hanımefendiyi görmek bir kadın olarak beni çok mutlu ediyor.

İşaret ettiğim gibi biz kadınların ufacık dokunuşları bile tüm karanlığı aydınlığa boğacak güçtedir. Bunu da Başkan Erdoğan'ın eşi olan Emine Hanımefendi sonuna kadar yapabilecek kudrette bir figür olarak bizlerin karşısında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, bağımlılığın, önce kişinin, sonra ailesinin, daha büyük ölçekte çevresinin ve toplumun sorunu olduğunu belirterek, "Aile Yılı" ilan ettikleri bu yılda, bağımlılıklarla mücadelede son derece kararlı olduklarını ifade ederek, tüm gençlerin can kulağıyla dinlemesini arzuladığım o çarpıcı verileri bizimle paylaşıyor. Ne diyor Emine Hanımefendi; "Uzmanlar, bilhassa uyuşturucu maddelerin daha önce hiç olmadığı kadar geniş bir çeşitliliğe sahip olduğunu söylüyorlar. Özellikle kimyasal yöntemlerleüretilen sentetik uyuşturucular, tehlikenin boyutlarını daha da artırıyor. Toplumsal güvenliğe, sağlığa ve ülke geleceğine doğrudan etki ediyor.Bazen haberlerde, batılı ülkelerdeki bağımlılık sorununun geldiği endişe verici noktaları gösteren dosyalar işleniyor. İnsanları sokak köşelerinde toplu halde kendinden geçmiş, ölümün kıyısında çırpınırken görüyoruz. Bağımlılıklar yüzünden kayıp nesiller ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

Ve yine insanları çarçur etmeyi kendine amaç edinmiş, bağımlılıklar üzerinden büyük bir kâr elde eden endüstriler olduğuna işaret eden Erdoğan, "Mesela daha düne kadar gençleri sigaradan uzak tutmaya çalışırken, şimdi onları elektronik sigaraların pençesinden kurtarmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz, elektronik sigaralar, sözde sigarayı bırakmayı kolaylaştırıcı bir ürün olarak pazarlandı.Farklı aromalar, özel tasarım kılıflarla cazip hale getirildi.Ancak ortaya çıktı ki, elektronik sigara kullananlarda koroner kalp hastalığı, depresyon, kalp krizi ve felç riski çok daha yüksek" diyerek aslında bizim de evlatlarımız için daha hamleci ve daha da nemalazımcı olmamamız gerektiğini tüm tecrübesiyle bizlere öğütlüyor

Ve son olarak bir babaanne, anneanne ve en önemlisi bir anne olarak da, ailenin temel yapısına dokunuşlarına da değinmeden geçmeyelim Emine Hanımefendi, "