Batı özentisi... Cehenneme hoş geldiniz!

Batı özentisi... Cehenneme hoş geldiniz!

SELMA SAVCI

Bir garip döneme doğru ilerliyoruz ki, hakikaten aile yapımızın bozulmaması için elimizden gelen gayreti göstermemiz gereken bir virajdan freni patlamış bir kamyon gibi gitmemek için daha gözümüzün açık olacağı günleri yaşıyoruz maalesef.

Özellikle aile yapımızı dinamitlemek isteyen güruhla ilgili sayısız yazı kaleme aldım ve bu konuda siz değerli okuyucularımızda bir farkındalık oluşturmak için gayret içerisindeyim. Çünküöyle bir ahlaksız denklemi üzerinde ilerletilen bir çağdayız kiŞimdi kendi ülkemizde sahneyeiç çamaşırıyla çıkıp bunu sanat zanneden tayfadan tutun da, kamuya açık yerlerde gayri ahlaki davranışlar sergileyen tiplemelere kadar bir sürü olaylar gözümüzün içine sokulmak isteniyor.İşte bizler bu durumda ne yapacağız sorusunu hem kendimiz hem de ailemizin bireyleri ve en önemlisi de yaşadığımız toplumumuz için neler yapabilirizi masaya koymalı ve tartışmalıyız.

Siz bakmayın"Benim bedenim, benim kararım" diyen embesiller sürüsüne..Sayısız ahlakla ilgili sözleri olan yazarlar var kuşkusuz ama benim bir kalemde aklıma gelen Çinlilerin ünlü filozofu Konfüçyüs'ün ahlakla ilgili tespiti aslında günümüzdeki ahlak ve toplum tandemi üzerindeki ayrıntıyı bizlerin dikkatine sunuyor.

"İnsanları yasa ve ceza ile yönetirseniz, onlar bir daha yanlış yapmayacaklar, ancak şeref ve utanma duygularına da sahip olmayacaklardır. İnsanları erdemle ve ahlak kuralları ile yönetirseniz, o zaman onlar hem utanma duygusuna sahip olacaklar, hem de doğruyu yapmaya çalışacaklardır" söylemi ile ahlak hakkındaki düşüncesini dile getirmiş Konfüçyüs

O denli doğru bir tez ki bu, insanların en önemli kavramı ahlak üzerine kurulu bir hayatlarının olması ve buahlak yelpazesiiçerisinde hayatlarını idame ettirmeleri olmalıdır.
Birkaç gündür öylesi bir canlı yayına katılarak açıklama yapan Hukukçu Kezban Hatemi'yi görüyorum ki,hakikaten ayakta alkışlanacak ve altına imza atılacak sözlersöylemesini takdirle karşıladım.

Hukukçu Kezban Hatemi, katıldığı Ekol TV yayınında toplumda giderek yaygınlaşan çıplaklık ve edep eksikliği konusunda değerlendirmelerde bizim gelecekteki en temel problemlerimiz arasında olmasını beklediğimiz ahlaksızlık ve çıplaklık kavramlarını özetlemiş Globalleşmenin etkisiyle çıplaklığın artık hayatın her alanında karşımıza çıktığını söyleyen Hatemi,"Avrupa'da bile bu kadarını görmüyorum. Çocuklarımız iç çamaşırıyla Nişantaşı'nda dolaşıyor"diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi.

Hatemi, insanların kendilerini sergileme şekillerinin adeta "et balık kurumuna asılacak" hale geldiğini ifade etti. Kıyafet tercihlerinin toplum yapısını da etkilediğini vurgulayan Hatemi, bu durumun erkekleri kadınlardan uzaklaştırdığını belirtti. "Edep, haya kalmadı" diyen Hatemi, özellikle gençler arasında yaygınlaşan bu tavrın, sosyal ilişkilerde de ciddi bozulmalara neden olduğunu dile getirmiş.

Neresinden okursanız okuyun çok anlamlı tespitler yapmış hukukçu hocamız. Şimdi çıplaklığı bir giyinme tarzı olarak yorumlayan maalesef gençlerimizle karşı karşıyayız. Hayatımızın her aşamasında karşımızda görmek zorunda kaldığımız bu insanlara laf ettiğiniz zaman da farklı bir algıyla da toplum nezdinde itibarsızlaştırılma politikasına maruz kalıyorsunuz. Hocamızın da dediği gibi, "iç çamaşırıyla dolaşıyorlar" lafını bugün kimse