Türkiye'nin yaşam koridoru

"Bugün sizlerin karşısına, eşini kaybetmiş bir eş olarak 12 yıldır beraber çalıştığı meslektaşlarını kaybetmiş bir kardeş olarak 70'e yakın vatandaşımızın son nefesini vermesine şahit olmuş bir insan olarak Ve 2010 yılından beri, bu acılar yaşanmasın diye verdiğimiz mücadelede, Birlik-Sağlık Sen Hatay İl Temsilcisi olarak çıkıyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte Mustafa Kemal Üniversitesi'nden hocalarımız, Antakya merkezde kentsel dönüşümle ilgili bir sempozyum düzenlediler; Sayın Valimiz eşiliğinde. Hem yetkililer, hem oradaki bilim adamları dediler ki; "Şu andaki hastanemizin yapıldığı yere çivi çakanın aklı yok" Genel Merkez yöneticimiz Metin Yılmaz söz aldı. Dedi ki, "Sizin çivi çakanı aklı yok dediğiniz yere biz hastane götürüyoruz. Depremde bize ilk lazım olacak hastaneyi oraya götürüyoruz. Size bu dosyayı verebilsem, içinde Mustafa Kemal Üniversitesi ile Japon üniversitesinin yaptığı zemin etütleri var. Buna engel olabilir misiniz" Sayın Valimiz, büyük bir kibirle kalktı, bütün doğrulara arkasını dönerek toplantıyı terk etti. O hastane oraya yapıldı. Sonuç mu Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası: 72 can. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bina: Onlarca insan yatağında öldü. Ben o hastanede yoğun bakımda çalışıyorum Onlarca can yatağında öldü. "Yapmayın etmeyin felaket getirecek" dediğimiz hastaneyi yaptıkları için Daha vahimi ne Deprem günü Hatay'da devlet hastanelerin hiçbiri hizmet veremedi İnsanlar enkazdan çıktı; yolda öldüler. İlk yardım alamadıkları için öldüler Her yıl yaptıkları AFAD toplantılarında "Deprem olacak dikkat edin" denirken, çok merak ediyorum Sayın Valimiz, Sayın Sağlık Müdürüne"Burada deprem olacak, senin hastanelerin ne durumda" Diye sormadı mı Sayın İl Sağlık Müdürümüz hiç düşünmedi mi Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz neyi düşündüklerini. Sayın Valimiz ve Sayın İl Sağlık Müdürümüz, enkazda vatandaşlarını bırakarak milletvekili aday adayı oldular. İstifa ettiler, ikisi de Bizi yalnız bırakıp nereye gidiyorsunuz Hatay'da hiçbir hastane faaliyet gösteremezken, hastanelerin lojistiğini, oranın planlarını en iyi bilen Sağlık Müdürü nereye gidiyorsunuz En iyi bilen sizsiniz. En iyi organize edecek sizsiniz. Nereye gidiyorsunuz Peki biz nasıl öldük ..sabah 6 buçuk 7 civarı, hemen hemen herkese hastanenin yıkıldığının bilgisini verdik. Hastane polisi yıkıldıktan hemen sonra defalarca anons geçti; "Hastane yıkıldı, içinde yüze yakın insan var ve onlarca ses geliyor bizi kurtarın' diye" diye. Saat 9 gibi Yayladağ Belediyesi bir kepçe iki kamyon göndermiş. Yarım saat sonra bir kepçe ve iki kamyon daha geldi 11-12 gibi mevcut iş makinaları çekildi oradan Dediler ki, "AFAD çağırdı. Toplanma merkezine gideceğiz, oradan ekiplerle geleceğiz Geldiler mi Kimse gelmedi. Hastane aşçısının kızı Afet okuyormuş üniversite dördüncü sınıf. O bize önder oldu. Onun önderliğinde 10-12 kişiyi biz oradan sağ çıkarttık. O yarıktaki yan yatan arkadaşımızı ertesi gün çıkarttık. İlk sözü "Abi ne olursunuz beni sırt üstünü yatırın" oldu. Ve sırt üstü yattıktan on dakika sonra öldü. Hastanenin arka tarafında tek katlı bir yerimiz var. Oranın kapısını ben kırdım Abimle birlikte gittik. Serumları aldık. Enkazın altındaki hemşire arkadaşlarımın eşleriyle birlikte o koltukları sedyeye çevirdik. Çıkan 10 hastaya enkazdan getirdiğimiz serumları bağladık. Üç gün boyunca kimse gelip o hastaları almadılar bile. İki tane