İçithal savaş uyarısına giriş

Ön değil de tarihî tecrübelere dayalı bir dön-yargı diyelim; merkezi İngiltere olan herhangi bir İslami mesajı rehber edinmem. Ama satır aralarında ipucu aramayı da ihmal etmem. Bir dönem El-Arabiyye'nin genel müdürlüğünü de yapan (istifa etti) Suudi gazeteci Abdurrahman el Raşid'in, bundan 12 yıl önce, 26 Eylül 2006'da, merkezi Londra olan Şark'l Avsat'da yayınlanan yazısında şöyle ifadeler vardı: - İsimler, görüntüler, söylemler değişse de bölge pek değişmedi. Marks ve Lenin'in yandaşları gitti, Adam Smith'in torunları sustu. Nasır, Kahtan el Şa'bi, Vedi Haddad ve George Habeş kayboldu. Sonrasında gemilerin dumanı barutla karıştı - Camiler ve Hüseyniler de kimliğe göre öldürmelerin kapanlarına dönüştü - Görünen o ki, uzun bir yoldayız. Bu savaşların generalleri yaşlı, askerleriyse toy. Barışçı din adamları mezhepçilik sorununa dikkat çekerek ön saflarda yer almazsa Hıristiyanlıkla İslam, Şiilikle Sünnilik, Selefilikle Sufilik arasında sonsuza dek sürecek din savaşlarıyla karşı karşıya gelecekler Kimseyi şok etmedi. Şaşırtmadı. Olmamış da olmayacak şey de değildi. Savaş Ansiklopedisi, 123 "din savaşı" kaydetmişti. "Dinlerin savaşı" değil; aynı dinin içinde oluşmuş farklı yol, yorum, oluşturulmuş taraf, kutupların çatışmaları da vardı aralarında. Fransız Din Savaşları IV. Henri'nin mezhepten mezhebe geçmesi de mücadeleyi ne dindirmiş, ne bitirmişti. Tekrarlanan çatışmaların sonucu yüz binlerce insan göç etti. Avrupa, nüfusunun üçte birini kaybetti. Otuz Yıl Savaşları Siyasal amaçlarına ulaşmak için dinsel ittifaklar oluşturan ülkeler bütün kıtayı parçalamış, savaşlar sona erdiğinde sadece devletler değil "Avrupa medeniyeti" mefhumu da çökmüştü. Yıkıntıların arasından yükselen salgın, kıtlık ve yağmadan başka bir şey değildi. Kuzey İrlanda Belfast'ta Katoliklerle Protestanlar arasında "cadı avı"nı aratmayan olaylar baş göstereli kaç yıl oldu şunun şurasında! Dön Anadolu'ya Sahi Nasıl olmuş da "milleti sadıka" dönmüştü "isyankâr"a Ermeni nüfusun misyoner okulları eliyle "Protestanlaştırılması" yok muydu arkasında Geçiniz; ne İHA'lar, ne SİHA'lar Ve dahi ne de atom bombası! Bu "fitne"ydi insanlık tarihinin hiç sekmeyen silahı; böldü parçaladı. Kana buladı. Rand Corporation'ın 2003 tarihli "Uygar ve demokratik İslam, partnerler, kaynaklar ve stratejiler" başlıklı raporuna göre "dünyanın geri kalanının iktisadi ve siyasi çıkarları, sistemle uyumlu, uluslararası normlara riayet eden bir İslam anlayışını" gerektiriyordu. Rand Corporation'ın bu sorunun halli için önerdiği çözüm "köktendinciler, gelenekçiler, modernistler ve laikler" olarak ele aldığı dört grubun birbirlerine müdahalesini sağlamaktı. Yani İslam, İslam içinde oluşturulan "kamplar" üzerinden dönüştürülecek ve emperyalizme karşı kendi içinde olası bir ittifak oluşturamayacak