Batan geminin malları!

Murat Ağırel'in afetyardımdayanışmayas günü "çadır ticareti" yapıldığı haberiyle Pandora'nın Kutusu açıldı. Malumunuz, mitolojiye göre kutunun kapağı bir kere açılmaya görsün; içinden yayılma ihtimali bulunan tek şey var: Kötülük. Nitekim Günlerdir, "Yazmaktan korkmayacağı" yahut "Gerçeği karartmayacağı"na dair güven oluşturabilmiş bütün meslektaşlarımıza sağanak gibi ihbar yağıyor. Bugüne kadar, 'kadıyı kime şikayet edelim' haleti ruhiyesi içinde, görüldüğü, duyulduğu, bilindiği, maruz kalındığı halde ifşaya gerek duyulmayan ne kadar garabet uygulama varsa bir bir ortaya dökülüyor. Vatandaşın bağışladığı neyi var, neyi yoksa "sermaye" yapıldığı anlaşılıyor. Gıda Giysi Kan Malum "olağanüstü" bir hal içindeyiz; ismini verip de başının ağrımasına yol açmak istemem. Bu da bir okurumuzun kaleminden, kendi başına gelen: - Selcan Hanım merhaba; Kızılay hakkındaki 28.02.2023 tarihli yazınızı okudum. Kızılay sadece çadır, kan, fasulye -barbunya konservesi değil, giysi de satıyor. Geçen yıl vefat eden eşimin tüm temiz giysilerini, yıkanmış, ütülenmiş şekilde 8-10 torba halinde Kızılay'ın şehrin muhtelif yerlerinde bulunan giysi kumbaralarından birisine attım. Ancak daha sonra, yurt dışında olan kızım beni arayarak, annesinin tüm giysilerini geri almamı yoksa ömrünün sonuna kadar beni affetmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine, vakit geçirmeden, günlük-düzenli olarak kentteki tüm giysi kumbaralarından alınan giysilerin toplandığı Kızılay'ın Ankara- Elvankent'deki merkez depolarına gittim. Gördüğüm manzara şudur: Şehrin muhtelif yerlerindeki giysi kumbaraları, görevli ekip tarafından her gün açılıp, içerisindeki giysiler büyük bir çuvala konulup, üzerine giysi kumbarasının numarası yazılıp, ağzı bağlı şekilde merkez depoya getirilip, kantarda tartılıp, tarih, kumbara numarası ve ağırlık kayda geçirilerek, hiç açılmadan istifleniyor. Yeterli miktara ulaştığında, TIR'lara yüklenerek, Mersin'deki anlaşmalı oldukları tekstil geri dönüşüm firmalarına, para karşılığı gönderiliyor. Benim, ihtiyacı olanlara gönderiliyor düşüncesi ile verdiğim giysilerin bu serüvenini gördükten sonra nasıl hayal kırıklığına uğradığımı anlatamam. O nedenle , çadır-kan-konserve satışlarını görünce hiç şaşırmadım. Ben eşyalarımı buldum ve geri aldım. İstanbul'da TÜRGEV'e de giysi toplama yetkisi verildiğinde "Ne güzel hayırlı iş yapıyorlar" demiştim Meğer orada da başka bir rant varmış. Selamlar, saygılar Diyebilirsiniz ki, "Kan satan, deprem günü çadır satan giysi mi satmayacak"; demeyin. Çünkü, tam da bu e-postayı aldığım gün, BirGün gazetesinde Bahadır Özgür imzasıyla yayınlanan araştırmayla ortaya çıktı ki, mesele, "malumun ilanı"yla geçiştirilemeyecek kadar derin. Okurumuzun mektubunda da işaret ettiği Mersin, küresel bir "geri dönüşüm" organizasyonunun istasyonlarından biri. İşin içine "geri dönüşüm" girince ilk çağrışımı masum, makbul ve dahi takdire şayan işler oluyor haliyle. Çevre bilinci Kaynakların doğru kullanımı Bir tür "dünyayı kurtarma" girişimi. Halbuki, "tamamen duygusal" hepsi! Toprağı, suyu değil çoğu örnekte birilerinin cebini korumak, doldurmak üzere bu atık sevdası. Özgür'ün araştırmasına göre, Türkiye'de "Suudi sermayesinin de ortak olduğu Yemenli bir şirket" bu sıfır atıkgeri dönüşüm işinin tekeli.