GÜNÜMÜZDE iz bırakmadan seyahat etmek neredeyse imkânsız.

Öncelikle her yerde kameralar var. Kamu, özel sektör güvenlik kameralarını atlatıp seyahat etmek çok güç. Hepimiz cebimizde bir veri istasyonu ile dolaşıyoruz. Cep telefonlarımız nerede sinyal veriyorsa orada olduğumuzu artık sağır sultan biliyor. Pandemi ile birlikte iş hayatının bir parçası haline gelen uzaktan çalışma hayatımıza bir kavram daha soktu: Uzaktan çalışanı takip.

Dün Financial Times gazetesinde rastladım. Dünyanın en büyük ikinci profesyonel hizmet ağı PricewaterhouseCoopers (PwC) çalışanların nerede olduklarını anlamak için bina geçiş kartlarının yanı sıra Wi-Fi bağlantılarını da takip etmeye başlamış. Şirketin girişine koyulan gösterge panelinde sarı ışık yanıyorsa bu, ofis katılımının yüzde 60'ın altında olduğunu; kırmızı yanıyorsa yüzde 40'ın altına indiğini gösteriyormuş.

ÇALIŞANLAR ENDİŞELİ

Uygulama çalışanların ofis katılımlarını artırmış artırmasına ama endişelenmesine de neden olmuş. Haberde ortaya atılan temel sorular ise şöyle; İşveren çalışanını nereye kadar izlemeli, ne kadar takip etmeli. İş hayatı ile özel hayat hangi noktalarda nasıl birbirinden ayrılmalı, sınırlar nasıl çizilmeli

Müsait sektörlerde uzaktan çalışmanın şirketler için müthiş bir tasarruf sağladığı artık önemli bir gerçek. Ancak birçok şirket kurumsallık, performans veya başka gerekçelerle haftada birkaç kez şirkete gelmeyi odağına alan hibrit çalışma modelini benimsemiş durumda. Bunlardan biri de PwC.

PwC, geçen eylül ayında İngiltere'deki çalışanlarına, haftada en az üç gün ofiste veya bir müşteri tesisinde çalışmalarını zorunlu kıldığını açıklamış. Yüzlerce çalışan, onlarca birimin bu kurala uyup uymadığı denetlemenin zorluğunu tahmin etmek güç değil. İşte bu nedenle geliştirilen yazılım, dizüstü bilgisayarların Wi-Fi noktalarına nereden bağlandığını tespit edip raporlamaya başlamış. Çalışan ofiste mi yoksa beyan ettiği gün ve saatte müşterinin tesisinde mi anında anlaşılıyormuş.

PwC yetkilileri, bu uygulamanın kimseyi cezalandırmak için tasarlanmadığını iddia etse de çalışanların endişelerinin tam olarak giderilemediği anlaşılıyor.

İZLEYEN İZLEYENE

Çalışanların nereden çalıştığını, çalışıp çalışmadığını denetleyen tek şirket kuşkusuz PwC değil. BBC.com'da yer alan bir habere göre uzaktan çalışmanın artmasıyla birlikte işyeri izlemede de ciddi artışlar yaşanıyor. Bazı izleme programları tuş vuruşlarını kaydediyor veya periyodik ekran görüntüleri alarak bilgisayar etkinliğini takip ediyor. Diğer yazılımlar ise aramaları veya toplantıları kaydediyor, hatta çalışanların web kameralarına erişebiliyor. Haberde yer alan bilgilere göre elektronik gözetimin bazı durumlarda faydadan çok zarar verebileceğine dair kanıtlar da artıyor.

Çalışanlar bundan rahatsız oluyor ve gözetim strese yol açabiliyor. Bu durum çalışanların istifa etmesine ve hatta işlerini kasıtlı olarak daha kötü yapmasına da neden olabiliyor.