FİKRET Kileci. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı, TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı, Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı...

Türkiye'de tekstilin ve tekstilcinin nabzını en iyi tutan isimlerden biri. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimizde tekstili ve tekstilin geleceğini konuştuk. Kileci, hem özeleştirilerde bulundu hem de önümüzdeki dönemde yapılabileceklerle tekstilde 'nasıl makas değiştirebiliriz, nasıl tekrar vitrine çıkabiliriz' önerilerini anlattı.

Kileci'nin tektilcilerle ilgili özeleştirileri enteresandı. Özellikle de 'gözübilite bölümü:

-Pandemi sürecinde navlun maliyetleri hızla yükseldi; herkes her ürünü her yere gönderebilir durumda değildi. Türkiye ise her şart ve koşulda üretim yapabilen nadir ülkelerden biri olarak öne çıktı. Çok ciddi lojistik avantajlarımız var: 4–5 saatlik uçuş mesafesinde dünyanın neredeyse tüm ana pazarlarına ulaşabiliyoruz.

Ancak özellikle tekstil sektöründe uzun vadeli bakış eksikliği yaşandı. Bilgi vardı, üretim gücü vardı, sermaye de vardı; ama öngörü yoktu. Bugün Avrupa'daki gelişmiş ülkelerde, 100 milyon dolarlık yatırımı olan bir şirket, 10 milyon dolarlık bir revizyon için bile 1.5-2 milyon dolar fizibilite çalışmasına bütçe ayırıyor. Bizde ise çoğu zaman fizibilite yerine "gözübilite" yapılıyor. "O kazanıyor, bu kazanıyor; ben de kazanırım" yaklaşımıyla, kim çok kazanıyorsa o işe yöneliyoruz.

Pandemi ile işlerin değiştiğine vurgu yaptı:

- Oysa pandemi bize çok net bir şey gösterdi: Üretici ülkeler arasında sektörel çeşitliliğimiz, krizlerle mücadele kabiliyetimiz ve lojistik avantajlarımız sayesinde en büyük avantajı Türkiye elde etti. Bu dönemde Türkiye, küresel tedarik zincirinde ciddi biçimde öne çıktı. 2022 yılında hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık 1 milyon 250 bin kişilik bir istihdam vardı. Bugün bu sayı 800 binlere gerilemiş durumda. Ancak bu çalışanlar işsiz kalmadı; Türkiye'de farklı sektörlerde istihdam edilmeye devam ediyorlar. Yani mesele işsizlikten çok, sektör içi bir kayıp.

DOĞRU ADRES MISIR DEĞİL SURİYE

Son dönemde Türkiye'de tekstil sektörüyle birlikte Mısır çok tartışılıyor. Kileci bu duruma da vurgu yaptı:

- Öne çıkan alternatiflerden biri olarak Mısır konuşuluyor. Ancak benim kişisel değerlendirmeme göre, burada yaşadığımız kargaşayı şu anda orada yeniden üretiyoruz. Türk üreticiler Mısır'a gidiyor ama bu kez de orada birbirleriyle rekabet ediyorlar. Biri diğerinin müşterisine gidiyor, diğeri onun çalışanını transfer etmeye çalışıyor.