"Ofislerdeki 400 kişilik, yan yana dizili 'workstation' dönemi bitti.
'Sabah 8'de gel, akşam 5'te git, şu masada otur ve yaratıcı ol' demek gerçekçi değil. Biz ofisleri koca masalardan kurtarıp, bistro rahatlığına çeviriyoruz. Masalar küçülüyor, hareketleniyor. Ancak burada teknik bir devrim var: Masaları hareket ettirmek için kablolardan kurtarmak lazım. Bu yüzden prizleri ve enerjiyi sabit kanepelere aldık. Kanepeler yere sabitleniyor (kablolama için), masalar ve sandalyeler özgürleşiyor."
1972 yılında tasarım dehası olarak da anılan ünlü mimar Faruk Malhan tarafından kurulan Koleksiyon Mobilya'nın Sarıyer'deki üssündeyiz. Yönetim Kurulu Başkanı Koray Malhan, Vahap Munyar ile benden öncelikle yukarıda bahsettiği yeni tasarımlarını test etmemizi istiyor. Oturduğumuz koltuklar hem dinlenmek hem de çalışmak için çok ergonomik. Ancak ikimiz de aynı tepkiyi veriyoruz:
Haberin Devamı"Çalışma açısından çok keyifli olmuş. Ancak keşke koltuğa sabitlenen masalar hareketli olsa."
Araya tasarımcı Defne Koz giriyor:
"Tasarım sürecinde 'sehpa sabit mi olsun, dönsün mü' tartışması çok yaşandı. Koray, kablosuz şarj ve elektrik için sabit olmasını savundu, ben esneklik istedim. Sonuçta hem teknolojik hem de solak/sağlak kullanımına uygun, vücut postürünü değiştiren hibrit bir yapı çıktı."
YAPAY ZEKÂ KATKISI
Koray Malhan devam ediyor:
"Bu ürünleri geliştirirken yapay zekâ kullandım. Komut yazıyorum, görsel çıkıyor. 100'üncü denememde öyle bir görsel çıktı ki; masanın nerede bittiğini, kanepenin nerede başladığını göremedim. İşte aradığımız geçişkenlik buydu. San Francisco'da bunu bire bir uyguladık."
Pandemi sonrasında ofislerden evlere taşındık. Sonra bazılarımız ofise döndü. Günümüzde artık çalışma dünyasında üç değişik model var. Tamamen ofiste çalışanlar, tamamen evden (ya da ofis dışında) çalışanlar ve kısmen ofis kısmen evden çalışanlar.
Koleksiyon Mobilya'nın yeni tasarımları aslında bu üç değişik modele de uyan bir çalışma olmuş. Açık ofis sistemine yeni bir anlayış getiren tasarımlar ofiste ev rahatlığında, evde ise ofis konforunda çalışma imkânı sunmuş. Son dönemde iş hayatımızı aslında bir bilgisayar ya da bir tablete sığdırmış durumdayız. Ofiste araç gerece duyulan ihtiyacın neredeyse ortadan kalkması 'workstation' olarak anılan seperatörlü çalışma masalarına ihtiyacı da sorgulatır hale geldi. Koleksiyon'un yeni tasarımları da bu mantıktan yola çıkıp geliştirilmiş.
Haberin Devamı'SINIRLAR KALKMALI'
Koray Malhan ofislerdeki dönüşüm ile mobilyada hastane, otel gibi sınırların kalkması gerektiğini de şu sözlerle anlattı:
"Modernizm 20. yüzyılı şekillendirdi ama 21. yüzyılda artık çalışmıyor. Modernizm "kompartmanlaşma" (ayrıştırma) demektir. Modernizm, hastaya bakan uzman doktor gibidir. Kalbinde sorun var dersin, ilaç verir ama o ilaç böbreği vurur. Böbreğe bakarken damarları sertleştirir. Çünkü bütüne bakmaz, parçaya bakar. Kentler de böyle; konut alanı ayrı, iş alanı ayrı, hastane ayrı... Bu durum yabancılaşma yaratıyor. Biz 'Soft City-Geçişken Kent' kavramını benimsiyoruz. Danimarkalı mimarların teorisi bu. Kopenhag bunu uyguladı, 'textbook-ders kitabı' gibi hayata geçirdi ve 10 yıldır dünyanın en iyi kenti seçiliyor. Biz de mobilyada bu sınırları kaldırıyoruz; hastane otel gibi, ofis ev gibi olmalı."
Haberin DevamıKİLİSE DİJİTALLEŞİNCE CEMAAT GERİ DÖNDÜ
Koray Malhan mobilyada sınırları kaldıran fikirlerin sadece teoride kalmadığını dünya çapında projelere girdiğini de söyledi ve devam etti:
"İngilizler, Dubai'de kumarın/oyunun serbest olacağını herkesten iki yıl önce biliyordu. Kanun çıkmadan projeyi hazırladılar. Biz orayı döşedik; içeride ofis masası yok, tamamen koltuk/kanepe."

27