"Şu anda yaklaşık 15 ülkeyle görüşüyoruz ama bildiğiniz gibi toplamda 150'den fazla ülke var ve hepsiyle görüşemeyiz. Bu yüzden yaklaşık bir buçuk-iki hafta içinde bazı ülkelere mektup gönderip anlaşmanın ne olduğunu söyleyeceğiz."
Bu sözlerin sahibi ABD Başkanı Donald Trump. Dünya, küreselleşmeya da globalleşme dediğimiz uluslararası bir bütünleşme sürecinden artık ülkelerin birbirlerine mektupla tarife bildirdiği, sınır duvarlarının iyice kalınlaştığı bir döneme girdi.
Aylar süren, yürürlüğe bir girip bir çıkan tarifelerle tırmanan ticaret savaşları Trump'ın, Çin ile "harika" bir anlaşma yaptıklarını bundan çok memnun olduklarını, ihtiyaç duydukları her şeye sahip olduklarını kaydetmesiyle bitmiş gözüküyor. Ama şimdilik...
Öncelikle ateşkesin devam edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor. ABD basını tüm olup bitenden sonra, 'Biz bu haltı niye ettik, başladığımız noktaya geri döndük' sorusuna cevap arıyor.
Bu haftaki müzakereler sonrasında tarifeler aynı yerde kalacak. İki ülke agresif politikalardan vazgeçecek. Çin'in bir dizi ABD'li üreticiyi çökertmekle tehdit eden mineral ihracatına yönelik kısıtlamaları gevşetmesi bekleniyor. ABD de karşılığında, kendi teknoloji ve ürün ihracatına koyduğu yeni sınırlamaları gevşetecek ve ABD'deki Çinli öğrencilere yönelik vize iptali tehditlerini geri çekecek.
Haberin DevamıKAZANDI MIKAYBETTİ Mİ
ABD basını Trump'ın son birkaç ayda Çin'e karşı uyguladığı agresif ticaret taktiklerinin tam olarak ne kazandırdığından çok, kaybettirdiklerini tartışmakla meşgul.
Trump yönetimi her ne kadar ABD'nin son tırmanışlardan üstün çıktığını savunsa da Dünya Bankası bu haftaki bir raporunda,ABD tarifelerinin 1960'lardan bu yana küresel büyümenin en zayıf 10 yılına zemin hazırlayacağına dikkat çekti.
Uzmanlar, Trump yönetiminin Çin'e karşı gardının düşük olduğunu belirtiyor. Çünkü ABD'nin Çin'in ürettiği nadir toprak minerallerine ve mıknatıslara ihtiyacı var. Çin'in bu ihracatlara getirdiği kısıtlamalar, otomobil üreticilerini ve diğer endüstrileri Beyaz Saray'a lobiye zorladı. Ayrıca ABD askeri mühimmatına ilişkin de endişeler oluştu. Özetle ABD'nin Çin'e karşı uyguladığı kısıtlamalar Çin ekonomisini etkileyecek. Ancak ABD ekonomisine de zarar vereceğine kuşku yok. Asıl soru şu... Tüm bu yaşananlar Çin'i durdurmaya yetecek mi Bana sorarsanız kesinlikle hayır. Çin'deki üretim gücü öyle bir hale geldi ki yasaklarla engellemek yerine ülkelerin en az Çin kadar üretmekten veya alternatif tedarikçiler oluşturmaktan başka çareleri yok. Ve şu anda bu sorunu çözmek çok zor.
Haberin DevamıABD'NİN ÇİN'E KARŞI HAMLELERİ BAŞARISIZ